Salı, Aralık 24, 2024

Nurullah Genç

Sabah kahvaltılarımda YouTube'dan sohbetler dinlemeyi seviyorum. Pelin Çift ve Nurullah Genç'in sohbetine denk geldim geçen sabah. Nurullah Genç üniversitede yaşadığı tatlı bir anıyı anlattı. Bu anı benim için tatlı, oysa kendisi biraz zorlanmış yaşadığı bu anıda.

Olay Erzurum'da geçiyor. Üniversite yılları. Bir gün derste hocası "içinizde edebiyatla ilgilenen var mı?" diye sorar. Nurullah Genç ilgili olmasına rağmen elini kaldırmaya çekinir. Şiir yarışmalarında birincilikleri olduğu halde onun şiir yazdığına arkadaşları inanmaz ve dalga geçerler genellikle. O da bu sebeple alay edilme korkusuyla elini kaldırmaya çekinir. Yanındaki arkadaşı onun büyük ilgisini bildiği için, Nurullah Genç'in kolunu tutar ve zorla kaldırır. Bunu gören hocası "indir indir o eli, şair, yazar, şiirle uğraşan adam cesur olur" der. Nurullah Genç hocasına "ben cesurum ama siz benim ne yaşadığımı biliyor musunuz?" der. Alay edildiğinden bahsetmektedir. O sırada Antalyalı bir bayan arkadaşı sınıfta ayağa kalkar ve "Erzurum'daki bir kişi nasıl şiir yazacak? Yazın çamur sel, kışın fırtına kar, neye bakarak şiir yazacak?" der. Hoca, Nurullah Genç'in cevap vermesini ister. "Ben bunu arkadaşıma nasıl anlatayım, madem güneş görmekle yazılıyorsa dünyanın en güzel şiirlerini bu arkadaşımın yazması gerekir o zaman " der.

 Sonrasında aşağıdaki satırları yazıp, birkaç gün sonra sınıfa gelir. Hocaya tahtada şiir okumak istediğini söyler, şiiri okur ve hemen  sınıftan kaçar. Dayak yemekten korkar çünkü. Ne kadar kaçsa da sonunda dayağı da yer. Yazdığı dizeler şöyle ;

Bir kez olsun akşamı seyretmedim denizde

Güneşi tepelere sarılırken izledim

Soğuk istasyonlarda kahve köşelerinde

İçimde fırtınalı denizleri gizledim.

Ben ki ne sahil gezmiş ne boğaz görmüş biri

Güneşin arza uzak yerlerini bürüdüm

İnsanı hücre hücre pençeleyen zehiri

Sigaramın ucunda üfleyerek büyüdüm.

Kainatı okşadığım zamanlar at sırtında

Hep onun sahildeki yüzünü düşünürdüm

Senin o sahil görmüş suratına baktımda

Ülkülerimi saran hayalime tükürdüm.

Beni çok etkiledi bu satırlar. Bu kadar güzel anlatılabilirdi duygular. Paylaşmak istedim bu yüzden. İlginizi çekerse YouTube'dan kendi sesinden dinleyin bir de, çok güzel anlatıyor. Şiiri videodan derledim, kelimeleri yanlış anlayarak çevirdiğim satırlar varsa affediniz.


 



Çarşamba, Aralık 04, 2024

Yalnızlık : Kendi Kendinle Barışmanın Yolu

 


Yalnızlık, birçok kişi için ürkütücü bir kavram olabilir. Ancak, yalnızlık her zaman olumsuz bir durum değildir. Bazen, kendi iç dünyamıza yolculuk yapmamız için bir fırsattır. Bu yazıda, yalnızlık hissiyle başa çıkmanın yollarını ve bu durumu nasıl fırsata çevirebileceğimizi keşfedeceğiz.

Yalnızlığın Doğası

Yalnızlık, bireyin kendini sosyal anlamda izole hissetmesi ve duygusal bir boşluk yaşaması olarak tanımlanabilir. Her ne kadar bu durum bazen kaçınılmaz gibi görünse de, yalnızlık aslında kişinin kendiyle baş başa kalarak içsel bir keşif yapmasına olanak tanır. Kendimizi tanımak ve anlamak için ihtiyacımız olan zamanı ve alanı bulmamız açısından önemlidir.

Yalnızlıkla Baş Etme Stratejileri

  1. Sosyal Bağlantılar Kurma: Yalnızlık hissiyle başa çıkmanın en etkili yollarından biri, sosyal bağlantılarımızı güçlendirmektir. Arkadaşlarımız ve ailemizle daha fazla zaman geçirerek, duygusal destek alabiliriz.

  2. Yeni Hobiler Edinme: Yeni aktiviteler ve hobiler keşfetmek, hem zihinsel hem de duygusal olarak meşgul olmamıza yardımcı olabilir. İlgi alanlarımız doğrultusunda yeni şeyler denemek, bizi motive edebilir ve yaşam kalitemizi artırabilir.

  3. Fiziksel Aktivite: Egzersiz yapmak, stres seviyelerimizi azaltır ve genel sağlığımızı iyileştirir. Spor yaparak endorfin salgılar ve kendimizi daha iyi hissederiz.

  4. Kendini Anlama ve Kabul Etme: Yalnız kaldığımız anlarda, kendimizi daha iyi tanıma fırsatı buluruz. İç dünyamıza odaklanarak, güçlü ve zayıf yönlerimizi anlayabilir ve kendimizi daha fazla kabul edebiliriz.

  5. Profesyonel Destek Arama: Eğer yalnızlık hissi kontrol edilemez bir hale geliyorsa, bir uzmandan yardım almak önemlidir. Psikologlar ve terapistler, bu duygularla başa çıkmak için gerekli desteği sunabilirler.

Yalnızlığı Fırsata Çevirmek

Yalnızlık, kişisel gelişim ve kendimizi keşfetme sürecinde önemli bir rol oynar. Kendi başımıza kaldığımızda, içsel gücümüzü ve potansiyelimizi daha iyi anlarız. Bu süre zarfında, hayatımızdaki hedeflerimizi gözden geçirebilir ve geleceğe yönelik planlar yapabiliriz.

Yalnızlık, her ne kadar zor bir deneyim gibi görünse de, bu durumu olumlu bir şekilde değerlendirmek mümkündür. Kendimize ve hayatımıza dair yeni farkındalıklar kazanmak için bu anları en iyi şekilde değerlendirebiliriz.


Salı, Aralık 03, 2024

Yapay Zeka'nın özgeçmişi

Bilgisayar çağı 1940'lı yıllarda başladı. İlk bilgisayarlar lamba denilen elektronik komponentlerle yapıldı. Lamba, anahtarlama yapabilen bir elektronik devre. Bilgisayarlar çok büyük ve yapılan işlem sayısı kısıtlı idi o zamanlar. Ebatları küçültebilmek amacı ile  Transistör yapımında ilk deneme 1947 yılında oldu. 1952 de ise ticari transistörler üretildi. "Yapay zeka " terimi ise ilk defa 1956 yılında bir konferansta kullanıldı.  1971 yılında İntel firması 4300 transistörü  bir entegre devre içine yerleştirerek ilk mikro işlemciyi yaptı. 70  li yıllarda, gelecek 10 yıl içinde yapay zekanın  ortalama bir insan kadar zeki olabileceği tahmin ediliyordu. Fakat bu tahmin o yıllarda gerçekleşmedi. 1997 yılına gelindiğinde IBM 'in  Big Blue bilgisayarı dünya satranç şampiyonu Kasparovu yendi ve "Long Short Term Memory" yapay sinir ağı modeli bulundu. 

📷: cottonbro studio

2000 li yıllarda bir entegre devre içindeki transistör sayısı 20 milyonu aştı. Böylelikle karmaşık yapay sinir ağları modellerinin kurulması ve eğitilmesinin önü açıldı. 2017 yılında ise Google'da çalışan araştırmacılar "Attencion İs All You Need " adlı bir makale yayımladılar. Bununla beraber Chat GPT ve benzeri LLM programlarının geliştirilmesinin önü açıldı. Bu arada bir devrede transistör sayısı 208 milyara ulaştı. 

Zaman ilerledikçe bilgisayarların hesaplama gücü artmaya devam edecek. Böylece yapabilecekleri işlerde artacak. Şimdilik verilen verilerle çalışabilen bir sistem . Eğer bir gün kendi kendine bir şeyleri değiştirir yeni bir şey üretirse o zaman birçok şey değişir. 

Rekabet etme şansımız gitgide azalsa da rakibimizin özgeçmişini bilmekte fayda var diye düşünerek okuduklarımdan bu derlemeyi yapıp sizinle paylaşıyorum.  

.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...