Cuma, Haziran 16, 2017

Zaman


Bu sabah yine zamanında uyandım. Uyandığım zaman  gün ışımıştı. Zaman zaman tuhaf hallere bürünebiliyorum. Bazen zaman yetmiyor. Zaman akıp gidiyor, tutamıyorum. Zamanı geldiğinde anlatacağım. Ne zaman diye sorma . Zamanı gelince geçer. Bazen akıp gitsin diye gözünün içine bakarız, bazen de dursun zaman diye yalvarırız.
Ah bu zaman !
Öyle zamanlarımız olur ki, sabır küpü olur, her şeye sabreder , her şeyi alttan alırız. Öyle zamanlarımız da olur ki başımızdan dumanlar çıkar , nasılsın diyene bile ters ters bakarız. Çok sabretmek içimizde birikimlere neden olur bazen, bu yüzden ani patlamalar yaşayabiliriz.  Kime patlayacağımız ise meçhul. Artık kime denk gelirse. Patlamanın zamanı da belli değil ki etrafı boşaltalım. Bazen birlikte yaşadığım insanlara açıkça söylerim ben, "her an patlayabilirim etrafımda dolaşmayın fazla" diye. Çünkü kime denk geleceğini bilemem. Karmaşık olur insan arada bir. Kafası bulaşık süngerine döner, bir arkadaşımın deyimi ile. Ya da düğüm düğüm olmuş bir ip gibi olursunuz. Birini çözersiniz, diğer taraf kalır, şunu da çözdüm mü tamam dersiniz oysa daha görmediğiniz bir sürü düğüm çıkar karşınıza. Zaman gerekir bu düğümleri çözmek için.
Ah bu zaman !
İlişkilerde zamana gerek duyabilir bazen. Kullanıldığınızı hissedersiniz. Arkadaşınızla aranıza mesafe koyarsınız. Yoklama yaparsınız, gerçekten dost mu yoksa işi düşünce mi dost size. Ona göre de zamanı gelince yolunuza bazen onsuz devam edersiniz. Bir de belirsizlikler vardır yaşamda. Ne olduğunu anlayamadığınız. Doğru mu, yanlış mı bilemediğiniz. Değer mi değmez mi karar veremediğiniz. O mu değil mi bilemediğiniz. En çok da bu yorar. Tamamen düğümlenirsiniz o zaman. Çözülmek ya da çözmek için uzun zamanlara gerek olabilir bu durumda.
Ah bu zaman !
Akışına bırakırsınız bazı zamanlar her şeyi. Kendinizi Allah'a teslim eder, hakkımda hayırlı olan ne ise zaman içinde beni onunla buluştur dersiniz. İşte hayırlı olanla vuslat gerçekleştiği zaman da hayatınızın en güzel zamanı oluverir.
Ah bu zaman !

Perşembe, Haziran 01, 2017

Ortaya karışık

Yapılan bir araştırmaya göre ; kadınlar sosyal medyada paylaşılan öz çekim fotoğraflara baktıkça, kendilerini başkaları ile kıyaslayıp, olumsuz düşüncelere düşüyorlarmış. Artist fotoğrafları kişileri fazla etkilemiyormuş ama tanıdıkları kişilerin öz çekimlerinden etkileniyormuş kadınlar. Burada hep söylediğim sözü bir kez daha yineleyeceğim, "hiçbir şey göründüğü gibi değildir ". O kadar güzel ve basit fotoşop (photoshop) programları var ki , anında kurbağayı prense/prensese dönüştürebiliyor. Misal ben, geçenlerde bir fotoğrafımda inceltme programı kullandım. Yani şişkoyum aslında aldanmayın o fotolara. Kendinizi sevin, siz çok kıymetli , çok özel ve teksiniz.

Bugün pijama terlik modunda geziniyorum ortalıkta. Halimden hoşnut değilim. Kendimi canlandıracak bir şeye ihtiyacım var derken renklerin gücünü hatırladım. Turuncudur beni kurtaracak. Masaüstünü turuncu yaptım bilgisayarımda. Kendi çekmiş olduğum bu fotoğrafta astigmatımın ölçüsünü de görebilirsiniz. Bakalım canlanabilecek miyim ?


Bir söz şöyle der " dert adamı söyletir, aşk adamı inletir ". Ben de söylenip duruyorum gördüğünüz üzere. Yaramadı bu havalar bana, dertliyim ruhuma hicranımı sardım. Melankoliğim yapım bu, elde değil. Balık burcu olmamdan belkide, hemen ini veririm diplere. Her şeyden çabucak etkilenirim. Hele hastalık söz konusu oldu mu panik başlar bende. Sabırlı ama kırılganım da galiba.  Zeki falan mıyım yoksa  ben ? Zeki insanlar aşırı duygusal oluyormuş. 

Güzel şeyler okuyorum Allah'tan bu ara da, onlar biraz yükseltiyor beni. Bakın bu sabah okuduğum cümlenin şirinliğine ;

"Gördüğüm her şeyin sahibi benim, bu hakkıma itiraz edebilecek kimse yoktur "
Walden/ Henry David Thoreau
Bulutları  sahipleniyorum, var mı itirazı olan, hatta yemyeşil ormanları, suda kıpır kıpır dolanan minicik yavru balıkları, dalda ötüp kaçan bülbülü, tenimi ısıtan güneşi , var mı itirazınız.?


.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...