Hoca,akşam eve dönerken, komşusundan gelen yemek kokularına imrenir. Komşusu o akşam, balık kızartması yapmaktadır. Hoca, kapıya yanaşır. İçeriden gelen konuşmaları dinler.
Evin hanımı kocasına:
- Aman efendi, der. Hoca, her zamanki gibi kokuyu alıp gelebilir. Kızaran balıkların irilerini, oğlan için dolaba saklayalım.
Hoca, bu konuşmalardan sonra, kapıyı çalar:
- Komşum, bereketli olsun. Balığın güzel kokusu, bütün mahalleyi sardı der.
Komşusu Hoca’yı içeriye alır. Yemeğe otururlar. Hoca, önüne konan küçük balıklara bakar, bir şeyler mırıldanır. Sonra, balığı kulağına götürür, onu dinler gibi yapar. Bu durumu gören ev sahibi sorar:
- Hayrola Hocam, ne yapıyorsun öyle?
- Balıkla konuşuyorum. Bunları pek küçük gördümde, ”siz hangi deryanın kuzularısınız?” diye sordum.
Komşu, hayretle:
- Peki, o sana ne dedi? diye sorar.
Hoca hemen cevap verir:
- Biz çok küçüğüz, nereden geldiğimizi bilemeyiz. Dolapta büyüklerimiz var. Siz, onlara sorun, dedi.
Ev sahibi, dolaptaki balıkları sofraya getirir.
foto : Füsun T. |
hah haaaa kurnaaaaz hocaaa.
YanıtlaSil:)
osho peek severiim.
:)
Ne tatlı dimi :)Hoca da Osho da ..
Sil