İnstagram icat oldu mertlik bozuldu. O silahtı di mi ? Ama instagram'ın icadı ile bozulan bağzı şeyler de oldu, olmadı mı ? Orada her gün, her dakika bir şeyler paylaşınca , burası aksamaya başladı. Toparlarız bakalım. Hakkını veririz blogun da en kısa zamanda.
A dostlar, uzun uzun zamandan beri boynumda bir problem vardı. Boynum taş gibiydi desem yeridir. Çok çok uzadı bu iş, 3-5 sene kadar bir süre uzadı, artık çözüm gerek dedim ve doktora müracaat ettim. Doktorcum dedim, benim boynum ağrımakta. Hemen emar'a alalım seni dedi. Gitmem dedim. O zaman film çekelim dedi kabul ettim. Zor kabul ederim ben. Ama ettim işte. Ve film çekilirken kendimi yaşlı teyzeler gibi hissettim. Hoş zaten bunu hastanenin kapısından girip, fizik tedavi bölümüne yönelirken, sağımdaki, solumdaki bastonlu teyzeleri amcaları görünce de hissettim ama bu başka bir sebepten. Ben en son film çektirdiğimde filmin çıkmasını beklemek için en az yarım gün gerekiyordu. Ay nasıl değişmiş her şey, filmi çekti elime verdi , haydi götür doktoruna dedi. Salaklaştım birazcık o anda ve işte anneannemi gördüm kendimde o an. Ruhu şad olsun.
Sonuç olarak, boynumda az miktarda kireçlenme, az miktarda düzleşme ve bol miktarda kasılma , sertlik varmış. Senin kasları gevşetelim biraz dedi doktorcum.
_ İğne yaptırır mısın. ?
Abaruuu, (bizim oralarda söylenen bir hayret nidasıdır bu / Niğde ) hayatımda iğne olmadım. Her şeyin bir ilki var elbet. Hadi bi cesaret cevap ver doktora.
_ Evet, yaptırırım .
Doktor halimi pek beğenmedi sanırım.
_ Söz mü ?
_ Söz, doktorcum.
Ve 6 adet iğne yazıldı reçeteye böylece. Günde iki adet kas gevşetici iğne. Bir adet de ödem çözücü ilaç.
Kısa bir ara mevzuya. Cd rafından ( buraya da kısa bir not, bana cd'liğini veren sevgili arkadaşım Oya'ya bir kez daha teşekkür ) rastgele bir cd çektim yazıya başlamadan önce. Işık doğudan yükselir / Sezen Aksu . Bu cd denk geldi. Ve bu satırları onun eşliğinde yazıyorum. Mest olmuş bir halde. An itibari ile çalan şarkıyı dinleyin istedim. DİNLENCE
İlk iğne tecrübemde tam bir komediye dönüştü. Nereye yatıcam, neremi açıcam , "aman hemşire acıtma canımı bak ilk kez iğne oluyorum" derken, hemşire kızdı bana.
_ Alt tarafı bir iğne olacaksınız nedir bu kadar korku anlamıyorum, diye celallendi bana.
Küstüm hemşireye. "Görürsün sen ikinciyi başka hemşireye yaptırırım " dedim içimden. İkinci iğne tecrübem daha da kötü oldu. Gittiğim başka hemşire canımı yaktı. Ona da küstüm. Mecburen tıpış tıpış hiç acıtmayan ama bana kızan ilk hemşireye geri döndüm. Ah ah çok problemliyim, çok nazlıyım. Hemşire kızımız acayip ciddi. Yüzü de gülmüyor. Ben de hiç konuşmuyorum. Öğrendim artık, yatıyorum sedyeye yüz üstü, sesimi çıkarmadan bekliyorum, iğnemi oluyorum, "teşekkür ederim" diyorum çıkıyorum. Hemşireye de üzülüyorum. Bir derdi vardır belki diye. Neyse ki bu sabah iğnesinde sevgili hemşirem, bana güldü, benimle konuştu, yumuşacıktı. Sevindim valla. Demek bugün iyi bir günü. Sordu bana "iğneler iyi geldi mi " diye.
Ben bu iğneleri olana kadar yaşamıyormuşum meğerse. Elim kolum çözüldü. Boynum hareket ediyor. Aman allahım mis, mis. İğne ilaç bitince geri dönmez umarım o hallerim. Çok şükür çokk. Sevinçten şarkılar söyleyesim var.
"Hava ayaz mı ayaz , ellerim ceplerimde
Bir şarkı tutturmuşum duyuyorsun değil mi"
Gerçekten Ankara son derece ayaz günler yaşıyor. İğneye sabah 8 de gidiyorum. Rüzgar dokunduğu yeri jilet gibi kesiyor. Yerler cam gibi buz bir çok yerde. Bu sabah Max Fm 'den Özgür Aksuna güzel bir şey paylaşmış facebook'ta. Diyor ki " Eller cepte değil, eldivenle elleriniz dışarıda yürüyün lütfen her yer buz dengenizi kaybederseniz sakatlanma riskiniz çok yüksek "
Biz şarkımızı eller cepte değil , eller dışarıda söyleyelim en iyisi. Kar yağsa bu ayaz olmaz ama kar da yok. Kar yağınca kendisiyle buluşmamak ,oynaşmamak olmaz. Bu sebeple bahçeye gidildi pazar günü. Hem su saatlerinin üzeri kapatıldı dona karşı , hem de karla kaynaşıldı.
Kaynaştığımız bir başka şey de Salo hanım mı desem bey mi desem hala kararsızım. Araba bahçeye yanaşır yanaşmaz koşarak geldi, ayaklarıma sürtünmeye başladı. Özlemişiz birbirimizi. O kadar çok özlemişiz ki ben Salo'yu eldivensiz olarak okşadım. Anlayın yani.
Soğuklar ve kar nedeni ile tüm sosyal aktivitelerden uzak olarak evde ; müzik, okuma, resim yapma, el işi yapma, ev işi yapma ve bol bol sıcacık şeyler içerek günü tamamlamaktayım özetle. En sosyal aktivitem okuduğunuz üzere günde iki kez iğneye gitmek. Cam önünde yağacak daha nice güzel karları beklemekteyim ayrıca.
benden şeyler bu kadar şimdilik, sevgiler hepinize |
çok geçmiş olsun füsun'cum. umarım iğneler bittikten sonrada iyi etkileri devam eder.
YanıtlaSilinstagram mı, facebook'mu bilemem ama bloglardaki durgunluk benim de dikkatimi çekiyor. umarım eski hareketli günlerine kavuşur kısa zamanda.
sağlıklı, mutlu, keyifli günlerin olsun:))
sevgiler
Çok sağol Nagehancığım. Tek isteğim böyle devam etmesi, şimdi çok rahatım çünkü. Blogların durgunluğu havadandır havadan :)
SilSeninde çokkk güzel günlerin olsun canım. Sevgiler