Pazar, Haziran 14, 2020

Ondan Bundan Şundan

Eskiciyim ben. Eski olan şeyleri sever, onların yaşanmışlığından hikayeler uydururum kafamda. Birkaç parça eskinin de sahibiyim. 

1949-1950 yılları arasında çıkmış Yaprak dergisi varmış. Bilmiyordum , öğrendim. Orhan Veli Kanık öncülüğünde çıkmış dergi. Orhan Veli; derginin yayını sürdürebilmesi için önce ceketini, sonrada Abidin Dino'nun kendisine hediye ettiği resimleri satmış. İşte bu eski derginin tüm sayıları erişime açılmış. Edebiyatın eskisi yenisi olmaz ama derginin eski, tozlu sayfaları arasında dolaşmak isterseniz buradan  erişebilirsiniz. Derginin son sayısı Orhan Veli öldükten sonra  Son Yaprak olarak yayınlanmış. Ve şairin ölümünden sonra ele geçen bir şiirini basmışlar bu son sayıda. Eski dedik madem , eskilerden bir ses okusun o zaman bize şiiri, hem de şiirin hikayesini. Aşk resmi geçidi  Dinleyelim 


Restorasyon baya emek ve zevk isteyen bir iş  benim gözümde. Bazen öyle tuhaf örneklere denk geliyorum ki, eski sever olarak hayal kırıklığımı anlatmam zor . Haydarpaşa garının restorasyon sonu halini çok merak ediyorum mesela ve korkuyorum. Eskiyi olduğu gibi korumak çok mu zor acaba ? Mesela söylentiye göre Eyüp ve Balat semtinde bulunan tarihi eserlerin sayısı, Floransa'dan fazlaymış. Acaba korunur mu, bir Floransa olur mu turistik  açıdan.? İyi restore edilir mi oradaki binalar ve tarih ? Yapılaşma önlenebilir, hatta yasaklanır mı ? Kalır mı olduğu gibi acaba ? Gezmek isterseniz burada 



Eski güzeldir. Eski insanlarda güzeldi. Sahiciydi. Şimdiki insanlar gibi tek tip değildi. Kültürel zenginlik  vardı. Çok çeşitli karakterler ve fiziki görüntülere sahiptiler. Şimdi çoğunluk birbirinin benzeri her açıdan. Eski fotoğraflara bakarken ruhum dinleniyor benim. Sevdiğim şeylerden biri de eski sanatçıların siyah beyaz fotoğrafları. Kartpostallarını alırdım gençken. Özellikle de  Kadir İnanır kartpostallarını. Eski Türk filmlerini de severim. Buraya bir tanesinin linkini bırakacağım. İyi seyirler. Buradan izleyin 





 Eski diye diye sıra eski oyuncaklara geldi. Sakladığınız oyuncaklarınız var mı ? Benim iki plastik bebeğim var sakladığım. Zaten fazla oyuncağım da yoktu. Sokakta oynamayı severdim ben, bisiklete binmeyi, lastik atlamayı, misket,  top oynamayı. Eski oyuncakları toplayıp değerlendiren bir anne oğul var. Harika insanlar. Sizi onlarla tanıştırarak noktalıyorum yazıyı. Buradalar    






6 yorum:

  1. instagramda yazım blogta diye haber verince hemen bakacaktım araya bir şeyler girdi, şimdi de bakınca 4 gün geçmiş olduğunu gördüm. nasıl yani bu kadar
    oldu mu diye şaşırdım. zaman uçmuş gitmiş bile. güzelim yazını
    şimdi okudum, keyifle tabi ki. ne güzel yazmışsın yine.
    keşke çok ara vermesen, hep yazsan. bakış açını, yazılarını çok seviyorum.
    verdiğin linklere tekrar bakacağım şimdi. ne nostaljik insanlar
    olduk böyle, bilmiyorum ne olacak halimiz :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah canım Buketcim teşekkür ederim sözlerine. Güzel kalpli duygusal balık arkadaşım. Zaman çok hızlı akıyor ve araya o kadar çok şey giriveriyor ki,insan neye yetişeceğini şaşırıyor. Yine de zaman ayırıp okudun yorumladın beni mutlu ettin. İyi ki varsın. Nostalji, romantizm burcumuzun özelliği malum. :)

      Sil
  2. yaprak dergisi sahaflarda vaaar :) gaste gibi katlanıyoo :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hımmm, yolum düşerse bakayım ama evden çıkamıyoruz ki :)

      Sil
  3. Eskileri bende çok severim. Çok anlamlı gelir.
    Bu arada bloğuna mail abonelik ve izleme butonu eklersen daha rahat takip edebiliriz.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaşanmışlık ne güzel değil mi ? Hemen deniyorum önerilerini. Teşekkür ederim. İzleme butonu var diye görünüyor ama yok mu ki :)) Acemi blogger oldum

      Sil

İki Kum Tanesi , zaman ayırıp okuduğunuz ve yorumda bulunduğunuz için teşekkür eder.

.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...