Sol alt köşede gördüğünüz üzere ayıcık geri döndü. Döner dönmez de farkına vardı olan bitenin. Füsun'un tembelliğinin son safhaya ulaştığını bi çırpıda anladı.
Serseri mayın tabirinin hakkını veriyorum. Annemin ölümü hayatımın değişmesinde bir milattı. Az kaldı bir yıl olmasına. Ben onun üzerine kurmuş olduğum hayatı yaşarken, onsuz kalınca ne yapacağımı şaşırdım açıkçası. Ve hala da yaşantımı rayına oturtamadım. Bu arada ilk zamankinden daha çok gözyaşı döküyor ve çok daha fazla özlüyorum. İçimde fırtınalar koparken ben, bunu pek de dışarı yansıtmıyorum. Blog da dahil tüm yaşamımda bunu tercih ettim. Okuyanlar, görenler, bilenler belki çabuk atlattığımı sanıyorlar ama ben kendi içimde öğle bir boğuluyorum ki.!! Bazen yazar insan işte böyle . Hiç yeri, zamanı ve konusu olmasa da.
Gelelim günün örgü örelim konusuna. İşte bu tembelliğin ve serseriliğin bir son bulması gerek yawu. Bir şeyler üretmek gerek. Ele avuca gelecek bir şeyler. Havalar da soğumaya başladığına göre, tabii ki örgü zamanı artık. Kendime bir şeyler örmeyi bilmem ve pek sevmem de. Ama kendimi bildim bileli de bir şeyler örmüşümdür. En çok ne ördün derseniz, bebek yeleği ördüm ben en çok. Öyle modelli, ajurlu felan değil. Düz ama kendimce tasarladığım şekilde. Şimdi evde, alıp da örmediğim bir yün olduğunu düşününce, bugün o işe başlamaya karar verdim. Benim rahmetli anneannem evde kalan artık yünleri de dahil ederek, çocuk süveteri örer, belli bir sayıya ulaşınca da gider onları kimsesiz çocuklar yurduna teslim ederdi. Nöbeti devralma zamanı olsun bugün benim içinde. Onun yerine ben öreyim artık, ben götürüp teslim edeyim. Olmaz mı ? Olur belki. Gayret eder bu tembelliği aşarsam. Paylaşırım sizinle bitince ördüğüm nesneyi. Henüz ne olsun karar vermedim , o yüzden adı nesne olsun.
Peki örgüde ne modeller var bakmak gerekmez mi ? Bakın neler neler var. Ne güzellikler. Hepinize mutlu, huzurlu, sevgi dolu bir hafta sonu diliyorum. Yanınızda olanlara sıkıca sarılmayı, sevdiğinizi söylemeyi sakın ihmal etmeyin. Bir de, kırdığınız kalpler varsa acilen onarın.
Ve günün yıldızı Converse All Star... Alkışşşş
Daha fazlası için
Etsy sitesini ziyaret edebilirsiniz. Öznur'un bloguna da uğrayın.
TIKTIK
Aynen ben de bu aralar örgüye takmış durumdayım. Ancak maymun iştahlı ve kararsız bir şahsiyet olmam işlerimi bitirmeme engel oluyor. Küçük oğluma Angry Birds beresi ördüm son olarak.Sonra beyefendi şöyle bir baktı ve dedi ki, 'bu olmamış'. Vay efendim gagasını beğenmemiş. Şimdi bu moralle gel de ör. Neyse ben de çevremdeki çocuklar için ufak tefek şeyler örmeyi seviyorum. Hele kız çocuklarına süslü püslü ciciler ne yakışıyor. Dünyanın en büyük mutluluğu da bir çocuğu sevindirmek değil mi zaten:)
YanıtlaSilAh o maymun yok mu zaten :)) O zaman bereyi ve diğer öreceklerini sen de yurda götür Esracım. Bir fikir :) Sevgilerr, güzel günlerrr.
SilHavalar soğuyunca herkes aynı moda geçti sanırım bende deli gibi örüyorum hemde aynı anda 3-4 tane bende bebek örgüsü yapmaya severim hep çabucak bitiyor hemde çok daha şirin oluyolar...
YanıtlaSilAnnen için üzüldüm başın sağolsun... örgülerimi görmek istersen bloguma beklerim
Teşekkür ederim Öznur. Blogunu ziyaret ettim. Çok şirin şeyler örmüşsün. Bakalım ben neler örebileceğim.
Silallam o konvers ne ya.
YanıtlaSil:)
etsy biliyom çok seviyom etsy ben.
ne güzel el işleri var ve çok ucuz ya.
:)
fırtına haklısın.
yakında mevlüd olmalı.
genelde acı için bir yıl diyolar.
bi yıldan sona o acı kalmazmış.
özlem olurmuş sanırım.
boşluğa düşmen normal ki.
belki herkes farklı süreçte atlatıyodur.
belki sen de 4-5 yılda normalde dönceksindir.
bak bi de şey var.
sevdiklerimizin ruhlarını serbest bırakalım derler.
onlarla çok uğraşırsak bizden gidemez ve rahat edemezlermiş.
şu meleklerin gücü'nde vardı.
rüyalarında sana geliyo mu.
hissediyo musun.
Konvers örgünün ve patiğin aşmış hali :)
SilÖzlem, acı, hasret, yaşama tutunmak, korkmak,bazen hiç bir şey olmamış gibi davranmak.. Çok karmaşa Deepciğim çokkk. Bıraktım akışına ne zaman geçerse o zaman geçecek. Özlem çok zor ve sanırım o hiç geçmeyecek.
Rüyamda ilk bir kaç gün içinde çok çok gördüm. Sonra azaldı. Ruhunu serbest bıraktım zaten. Hiç hissedemiyorum ama yaaa. Hatta kabre gidince çok istiyorum ama iletişim kuramıyorum. Tek iletişim şu oldu. Bahçede çok sevdiği bir gül vardı. Bir gün ziyarete giderken ondan koparıp götürdüm. Tek bir gül. Sonrada dedim ki " eğer rahatın yerindeyse, iyiysen, huzurluysan bu gül tutsun " ve toprağa batırdım gülü. Tuttu biliyor musun. Ki pek kolay tutmaz gül o şekilde. Bunlarla avunuyorsun işte. Evde hala her şeyde , her yerde varmış gibi geliyor. İşte öyle Deepciğim.