Bugünlerde okuma sevdam güzel bir durumda çok şükür. Günde en az beş on sayfa okuyorum desem, kitapseverler bana çok gülecek eminim. Ama hiç okumamaktan iyi değil mi ? Bir huyum var ki çok hercaiyim. Menekşelerim gibi aynı. Birkaç kitabı aynı zamanda okurum. Bazen dört, bazen üç, yani genelde çoğul okumalarım var. Resim çalışmalarımda aynen öyle, bir sürü yarım bırakılmış resim var elimde. "Yarım kalanlar" diye bir sergi açayım diyorum.
Örgüde de öyle mesela, bir sürü ip alıyorum, şunu öreyim bunu öreyim derken hiçbir şey yapamadan hepsi dolap içinde bekliyor. Geçenlerde bir sosyal sorumluluk projesi için minnacık bir bebek süveteri örüp bitirdim, yerine teslim ettim çok şükür. Örgü örmeyi de çok bilmem. Bu yüzden kitaplar alırım, onlarda yarım kalır, içinden açıp da hiçbirini yapmam. Dolap bekler yünlerle beraber.
Diyete başlarım, bir de bakmışım diyetten çıkmışım. Geride dönmem. O da yarım kalır, verdiğim yarım kiloyu da geri alır otururum. Neyse ki "bu pazartesi " gibi hedefim olmaz hiçbir zaman.
Yürüyüşe başlarım bir havayla, her gün çıkacağım yürüyeceğim diye. En çok bir hafta sürer. Bir bakmışsın yürüyüşü de bırakmışım. O da girmiş yarım kalanlar arasına.
Bol bol ot çöp, börtü böcek fotoğrafı çeker paylaşırım. Bir onda istikrarlıyımdır. aynı tempoda sürer yıllardır. İçim kış olsa da görenler hep baharı yaşadığımı sanır bu yüzden.
Demem o ki, hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Sosyal medya hesaplarında yapılan paylaşımlar sadece anlık paylaşımlardır. En güzel şeyler paylaşılır genelde. Ve görende her şey güllük gülistanlık, lay lay lom sanır. Oysa, o sadece hayatın minnacık ve en güzel bölümüdür. Bu fotoğrafı ve sözü çok severim.
HİÇBİR ŞEY GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ DEĞİLDİR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
İki Kum Tanesi , zaman ayırıp okuduğunuz ve yorumda bulunduğunuz için teşekkür eder.