bitki bakımı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bitki bakımı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Salı, Ocak 11, 2022

Tüylü Pavlonya

 Günler çok yönlü sıkıntılı , yorgun, yaslı ve acılı  geçerken bilgiye yönelmeyi seçtim bugün için. Aksi durumda, belki de çıkışı olmayan koyu karanlık bir tünele gireceğim. 

Aslında bugün her şey, sahip olduğum bir kitapta Tüylü Pavlonya ile tanışmam ve onu araştırırken kendimi başka bir yolda bulmamla başladı .Sonrasında ise  "Hiçbir şey yapma" diyen beynimin sesini susturmak isterken " Hiçbir şey yapma tarımı " ile tanışmam ise hoş bir tesadüf oldu . Masanobu Fukuoka'nın savunduğu bir yöntem bu. Kendisi Japonya'da  zengin bir ailenin çocuğu. Ziraat eğitimi almış, bitki patoloğu olarak kariyer yapmış. Bir dönem hastalanmış ve iyileşme sürecinde spiritüel bir deneyim yaşamış. Bu deneyim sonucu tarım uygulamalarını sorgulamaya başlamış, sonrasında  işinden istifa edip ailesinin sahip olduğu çiftlikte yaşamaya karar vermiş ve orada felsefesini oluşturmaya başlamış.

Fukuoka'nın tarım felsefesinin bizdeki adı "Doğal tarım". İngilizcede ise "Natural Farming" olarak geçiyor. Fukuoka tarıma sadece yiyecek üretme tarafından bakmıyor. Bir ekosistem kuran canlı organizmaları tanımayı ve bu ekosistemi farkındalıkla kullanmayı hedefliyor. Felsefesini de bunun üzerinden geliştiriyor. Doğal tarımın beş felsefesi ise şöyle sıralanıyor ki, kendi bahçemizde bilmeden bunu uyguluyormuşuz sanırım. 

İnsanların toprağı sürmesi işlemesi , makine kullanımı gereksizdir.
Hazır gübre kullanmak , kompost hazırlamak gereksizdir.

           Yabani otları temizlemek gereksizdir, yabani otlar en az müdahale ile belli bir seviyede tutulabilir.

           Böcek ilacı ve herbisit kullanmak gereksizdir.

           Meyve ağaçlarının budanması gereksizdir. 

Konu ve bu felsefe ile ilgili daha detaya ineyim derseniz ❕ ==> DOĞAL TARIM MERKEZİ 

Tüylü Pavlonya'ya gelince . Vatanı Çin olan , ılıman iklimleri seven, kışın yaprağını döken, 10-15 metre boy yapabilen , çok hızlı büyüyen , çiçekleri kokulu, kavak yerine yetiştirilebilen bir ağaç. Ve bir rivayete göre Japonya'da  çok  eskiden kız çocuğunun doğumu ile dikilir, kız evlenme çağına gelince de ağaç kesilir ve gövdesinden kızın çeyizi için gerekli ahşap eşyaları yapılırmış. Ilıman iklimde bahçesi olan okuyuculara önerilir. Ankara'da yetişir mi ayrı bir araştırma konusu olsun benim için. 






Pazartesi, Mart 02, 2015

Kesme çiçeklerin ömrü nasıl uzatılır


Kendine çiçek alan gruptan mısınız ? Ben o gruptanım mesela. Kendimi her daim şımartmayı severim. Kesme çiçek almayı da çok severim. Fiyatlar biraz daha ucuz olabilse ev hiç çiçeksiz kalmaz. Ama zaten kısa ömürlü olan kesme çiçeklerde fiyat aldı başını gidiyor. En ucuz demet 10 TL. Hadi aldık diyelim, bir de ikinci gün boynunu eğmeye başladı mı, yenilemek için bir 10 TL. daha. Fazla masraflı. O yüzden, ara sıra bazı bazı gelsen bile gönlüm razı.



Bazı çiçekler uzun süre dayanıyor, bazen de iki gün içinde solmaya başlıyor. Ara sıra aldığımız güzelim çiçeğimizi, uzun süre yaşatmak için neler yapmamız lazım. Bir kaç öneri var. Bir kısmını denedim, başarılı oldu. Bildiğim şeylerin içinde en etkili olanı, geceleri balkona, yada serin bir yere koymak. Gündüzde evin en serin yerinde bulundurmak. Kesme çiçekler sıcağı sevmiyor. Diğer yöntemleri de listeleyelim o zaman. Deneyip bakacağım hangi yöntem daha çok işe yarıyor. 




  • Vazonun içine limon suyu ve birazcık şeker ilave edin. Limon suyu, suyun Ph değerini düşürürken, şeker de bitkiler için gerekli olan besini sağlar. Bir iki damlada çamaşır suyu ilave edilecekmiş. 
  • Hepimizin bildiği bir diğer yöntem suya bir adet ezilmiş Aspirin ilave etmek.Yine bir miktar şeker ilave edeceğiz. Aspirin,  Ph değeri düşürürken , şeker de gerekli olan besini sağlayacak.
  • Sprite,Seven up gibi az asitli içecekleri 2/3 oranında su ile karıştırıyoruz. Bu suyu her gün tazeliyoruz. Burada biraz astarı yüzünden pahalıya gelmez mi ? 
  • Bir miktar elma sirkesi, bir miktar şeker ve su. İki günde bir suyunu değiştiriyoruz. 
  • Son öneri, vazoya koymadan önce su içinde kalacak yaprakları temizliyoruz ve çiçeklerin saplarını 2-3 günde bir  biraz keseceğiz ve serin bir yerde olmasına özen göstereceğiz.
Baharı çiçeklerle karşılayalım istedim. Bol çiçekli, mis kokulu, sevgi dolu , sağlıklı bahar günlerimiz olsun.



Cumartesi, Şubat 07, 2015

Çuha çiçeği bakımı




An itibari ile yemek blogger'lığından istifa ediyorum. Ve bu işi yapan arkadaşlarımı bir kez daha tebrik ediyorum. Dışarıda tam bir bahar havası var. Balkonumdaki hercai menekşeler gülümsemeye başladılar. Bilmiyorlar ki bu hafta soğuklar yeniden geri dönecek, belki yine karlar altında kalacaklar. Dün Koçtaş'tan çuha çiçekleri aldım ve menekşelere arkadaşlık yapsınlar diye balkondaki boş saksıya yerleştirdim. Şimdi tek endişem havalar yeniden soğuyunca çuhalarım bundan etkilenecek mi ? Bahçede donmadan kalabiliyor ama balkonda saksıda duracak mı acaba ? Çünkü benim balkon bir hayli soğuk oluyor. Daha önceki yıllarda da dikmiştim bir şey olmamıştı. Kısmet.


Çuha çiçeği ve bakımı (Primula Vulgaris) 

Park , bahçe ve balkonlar için uygun bir bitkidir. Ev içinde yaşaması zor. Serin (24 dereceden az ) , havadar ve güneş alan  bir yerde olursa ev içinde yaşama şansı olabilir. 

Yarı gölge yerleri sever. Kışın çiçek açar, Haziran sonuna kadar çiçekte kalır. Bahçede _ 35 derece soğukluğa kadar dayanabilir. 

Yazın dinlenmeye geçer. Bu dönemde güneş almayan, kuzey yada kuzey doğu bir yere alıp , toprak yarıdan fazla kuruyunca sulamak gerekmektedir. Yazın direk güneş alan bir yerde yaşaması mümkün değildir. Bitkiyi kaybedersiniz. 

Çok yıllık bir bitkidir ve kendi kendine çoğalır. Yanlarından verdiği yavruları ayırıp dikerseniz bir sürü çuha çiçeğiniz olur. Eylül ayında, bitkiyi  saksıdan alıp , gelişmiş yavruları kökten ayırmak sureti ile yapabilirsiniz bu işlemi. 

Sulamasını öğle saatlerinde yaparsanız daha iyi olur. Akşam sulamalarında bitkide su tanecikleri kalacağından, külleme olabilir. Hastalıklarından biri de yaprak bitidir. Böyle bir şeyle karşılaşırsanız ilaçlama yapmanız gerekecek. 



Çok neşeli çiçeklerdendir. Ruhunuza keyif katar. Kendine has bir kokusu vardır. İyice yaklaşıp koklarsanız hissedebilirsiniz. Yaklaşmışken bir de öpücük konduruverin. Herkesin olduğu gibi onunda sevildiğini bilmeye ihtiyacı var. <3

*yeni blogum Anıların Ayak İzi için TIKLAYINIZ

Perşembe, Aralık 05, 2013

Sümbül




Sümbül zamanı geliyor yavaş yavaş. Fotoğraftaki benim eski sümbüllerimden biri. Yeni sanıp da sümbül aramayın çiçekçilerde. Henüz görmedim ben sümbül soğanlarını. Önümüzdeki ay çıkar diye düşünüyorum. Normalde  baharın müjdecisidir sümbüller ama her şey gibi onlar da değişime uğradı, Ocak yada Şubat gibi sümbülle kucaklaşma şansımız oluyor. Nergisler çıkmış yalnız. En kısa zamanda eve nergis alınacak. Sümbül soğanları çıktığında da evin her köşesine bir tane koymayı düşünüyorum. Şahane kokusunu doya doya hissedebilmek için.
Sümbül Hyacinthus cinsi soğanlı bir bitki. Familyası ise  Hyacinthaceae . Yeni bir familya imiş. Sümbül eskiden zambakgiller familyasında kabul edilirken şimdi bu yeni familya altında inceleniyormuş. 
Pek çok şeyde olduğu gibi , sümbülün de mitolojik bir hikayesi var. Okuyunca benim kafam biraz karışsa da yorumu sizlere bırakacağım. Tanırlar çıldırmış olmalı.

foto kaynak

Kral Amyklos’un Hyakinthos adında yakışıklı bir oğlu varmış. O kadar yakışıklıymış ki, Tanrı Apollon onun güzelliğine hayran olmuş. Ve çok iyi dost, arkadaş olmuşlar. Birlikte oldukları zamanları, Eurotas’ın çiçekli kıyılarında çimenler üstünde disk atmakla geçirmeye başlamışlar. Bir gün yine her zamanki çimenler üzerinde disk atmak için buluşmuşlar. Başı çelenklerle süslü, kelebek kanatlı  Zephyros da Apollon gibi, güzel Hyakinthos’a gönül vermiş. Zephyros Batı rüzgarlarını temsil eden tanrı. Onun Apollon’la sıkı fıkı görüşmesini çekemiyor, çok kıskanıyormuş . Zephyros, gemicilerin en sevdiği rüzgar olduğu halde görevini yapmıyor hatta kederlendiği dönemlerde gemileri kayalara bile çarptırıyormuş. O gün onları çimler üzerinde disk atarken görünce, Hyakinthos’a hastalık derecesinde bağlanan Zephyros bu fırsattan yararlanarak, Apollon’un diski Hyakinthos’a attığı sırada bir rüzgar estirerek  diskin yolunu şaşırtır ve disk Hyakinthos'un kafasına çarpıverir. Zavallı Hyakinthos yere yığılır. Kafası patlamıştır ve ağzından burnundan kanlar akmaktadır. Bu felaket karşısında Apollon kalbinden vurulmuşa döner. Deli divane olur. Apollon hemen sağlık tanrısını çağırır ve ona en etkili ilaçları yapmasını söyler. Fakat ne yazık ki ilaçlar işe yaramaz ve Hyakinthos oracıkta can verir. Kederinden ne yapacağını bilemeyen yaz mevsiminin kızgın tanrısı şöyle bağırır:

-Ey sevgili çocuk, ölüyorsun, senin taze ve güzel gençliğini ben kendi ellerimle yıktım, yok ettim. Madem ki ben seninle mezara, yer altına gelemiyorum, madem ki benim yerim göklerdedir, istiyorum ki seni kendim gibi bir ölümsüz yapayım. İstiyorum ki seni, neşeli ve kudretli olduğum zamanlarda görebileyim, ışıklarımla seni okşayayım, koklayayım. Onun için seni çiçek yapacağım. Sen yaşayacaksın. Ben dünyaya yaklaştığım ve ilkbahar kara kışı bozguna uğrattığı zaman sen topraktan baş kaldıracaksın. 
Apollon bu sözleri söyledikten sonra Hyakinthos’un kanının düştüğü yerden SÜMBÜL boy vermiştir.

foto kaynak






Pazar, Eylül 25, 2011

Gazanya

Bahçemizde yetişen sarı gazanyalar ... Ne de güzellerrr... Buraya bir büyük sözü yakışır şimdi. Ne demiş atalarımız. '' Sen övme eller övsün '' . Gazanya (Gazania) çiçekler içinde  sevdiklerimden biri. Çok güzel poz verir zira objektife. Her çiçek iyi poz veremez inanın. Mesela pembe renkli çiçeklerden pek iyi sonuç alamam çekerken, bir de kırmızılardan. Ama gazanyanın tüm renkleri iyi görüntü verdi bana şimdiye kadar. Beyaz, turuncu, sarı, açık pembe gibi renkleri var. Ben bugün sarıların fotoğrafını paylaştım. Diğer renkler de bir başka gün. Fotoğrafları paylaşınca birazda bilgi vereyim istedim. Görüp yetiştirmek isteyen olabilir.  Diğer adı ‘Koyun Gözü’ bu çiçeğin. Bu isimleri kimler koyar merak ederim hep. Bir de ilk oluşumunu merak ederim. Mesela ilk nerede açmış acaba. Kim görmüş ve üretmiş.

.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...