Dün gece tiyatro sezonunu açtık çok şükür. Tiyatro sihirdir, büyüdür ,çocukluk hayallerimdir, aşktır, tır da tır benim için. Geçen sezon izleyemediğim, Yeşilçam adlı oyuna gittim. Keyifliydi, komikti. Sevdim yani. Hatta salon olarak topluca sevdik ki bol bol gülücükler attık. Buraya kadar iyi de , oyun sonunda bir çok kişinin ayağa kalkıp alkışlaması kısmında sorunsalım var. Otuz yılı aşkın süredir sezon aksatmadan tiyatro oyunu izlerim. Eskiden bu olay yoktu. Yani vardı da bu kadar sıradanlaşmamıştı. Gerçekten hak eden oyuncu ya da oyuncular ya da oyunun tümü alkışlanırdı ayakta. Şimdi ise hemen her gittiğim oyunda, bir ayağa kalkıp alkışlama durumu görüyorum. Dün gece ben ayağa kalkmadım alkışlamak için . Göreceli bir kavram "beğeni" elbette, bu da benim "görecem " diyelim .
Oyun öncesi Tunalı Hilmi Zeynel 'de karnımı doyurdum. Kıtır piliçli sandviçi yine gayet lezizdi. Ankara' da en sevdiğim mekanlardan birisi. Saatlerimi geçirebilirim orada. Zeynel'le ilgili , hem garsonları hem beni güldüren hoş bir anım var, araya sıkıştırayım. Geçtiğimiz günlerde Tunalı'da bir işim vardı. Kısa bir süre bekleme yapmam gerek. Zeynel'e oturup beklemeyi seçtim. Sabahın erken saatleri. Çay içmiyorum, soğuk bir şey canım çekmiyor, sıcak su içeyim en iyisi dedim. Garson geldi isteğimi sordu.
_Çay bardağında sıcak su istiyorum, dedim.
_ Nasıl yani ?
_ Çay bardağına sıcak su koyacaksınız o kadar, dedim.
O garson gitti, arasından bir başka garson geldi.
_ Pardon, sıcak su istemişsiniz ama nasıl olacak anlamadık, gibi bişiler söyledi.
_ Çay bardağını alın, hani dem koyuyorsunuz ya , dem koymayın, üstüne su dökersiniz ya, sadece o suyu dökün getirin.
_ Hıı , tamam, sadece sıcak su.
Biraz sonra sıcak suyum geldi. Bende keyifle tükettim . Sıra hesap ödemeye geldi. Garsona seslendim.
_ Hesap lütfen.
Garson " afiyet olsun " diye cevapladı.
_ Nası yani? Olmaz , parasını alın.
_ Biz böyle bir şey satmıyoruz ki, bizim menümüzde böyle bir kalem yok, ne diye alacağız parasını .
_ Çay parası alacaksınız.
_ Olur mu efendim, sıcak suya para almak bize yakışmaz, ayrıca her zaman bekleriz mola verdiğinizde uğrayın.
E severim tabii böyle kibar, samimi ve konuksever firmayı. Koca bir alkıııışşşşşş.
Oyun çıkışı ise Tunalı'ya indik. Uzun zamandır akşam saatlerinde sokaklarda değilim. Bir kalabalık, bir kalabalık, bir trafik. Bağdat caddesi mübarek . C'viz de bir gece kahvesi içmek için oturduk. Kahvelerimiz görkemli bir şekilde geldi. Bizde serin havanın dinçliği ile, sohbet muhabbet eşliğinde kahvelerimizi yudumladık. Kahve fincanları görkemli ama çok küçük. Kahvenin lezzeti ise orta derece. Doğru düzgün kahve içebildiğim bir yer yok bildiğim. Gittiğim yerlerde ya çok kahve atıyorlar sırf telve içiyorsun, ya fincanlar çok küçük, ya da kahvesi iyi değil. Sizin var mı zevkle Türk kahvesi içtiğiniz yerler ? Varsa bana da söyleyin lütfen. Tunalı'nın hareketli ortamı keyif kattı ruhuma.
Küçücük fıçıcık Ankara'mın en güzel mevsimi geldi. Sonbahar. Gün batımları çok güzel olur artık. İşte size dün batımından iki fotoğraf.Ankara'nın fotoğrafını en iyi ben çekerim diyenlerin katılımını bekleyen , ATO' nun düzenlediği bir fotoğraf yarışması var. Katılsam mı acaba ?
Hepinize güzel bir hafta sonu dilerim. Ankara'da yaşıyorsanız ve bugün ne yapsam diyorsanız size bir öneri. Cermodern 'de Tasarım Pazarı var bugün. Bi TIK layın bakın isterseniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
İki Kum Tanesi , zaman ayırıp okuduğunuz ve yorumda bulunduğunuz için teşekkür eder.