Dün, Tunalı Hilmi caddesine gitmeyi aklıma koyup sabah düştüm yollara. İlk iş Zeynel'de sabah kahvesini içmek oldu. Tunalı'da en sevdiğim mekanlardan biridir Çilli Zeynel. Nedense çok huzurlu geliyor bana. Hem Türk kahvesi de çok güzel. Öyle, fincanın yarısına kadar telve değil , kıvamında. Rejimde olmam sebebi ile süt pembe tatlısından yemedim bu sefer. Aferin bana. Bu rejim meselesine de değineyim hemen sırası gelmişken. Güzellik rejimi falan değil bu, geleceğe yatırım rejimi. Ne kadar hafif olursam, o kadar hareketli olurum diyorum kendimce. İlerleyen yıllara yatırım yapıyorum velhasılı. Pek ileriye yönelik konuştum, hayatın zamanı yok ama bazı yatırımlarda, olabilecekmiş gibi geleceği düşünmek gerekebiliyor. Aferini verdim ya kendime, o gazla yürüyüş faslını da yerine getireyim bari dedim, başladım turlamaya.
O hızla, Paşabahçe, Mango, Mark Spencer, İrfan, Lc Waikiki ve D&R gezildi. Alışveriş bile yapıldı. Mango'dan bir tşört ve bir bileklik aldım. İkisini de çok sevdim.
foto kaynak ve bilgi için tıklayın |
Bilekliğimi en bi çok sevdim . Takı almayı severim zaten. Takı almak güzelde onları tanzim etmek ve düzenli tutabilmek marifet. O da bende yok. Bu yüzden, alıp bir kaç kez takıp, sonra da unuttuğum bir sürü takım var.
foto kaynak ve bilgi için tıklayın |
Asıl hedef Paşabahçe idi aslında. Orada daha önce kuşlu bir tabak görmüş, alıp almamakta bir anlık ikileme düşüp almadan çıkmıştım. Kuş olan her obje ilgimi çekiyor elimde değil. Ve bu tabağa da içim gitmişti. Niye almadım ki. Kalmamış işte. Çok takıntılı değilimdir ama çok sevdiğim şeylere takıyorum sanırım. En kısa sürede diğer mağazaya gidip almak istiyorum. Belki de bugündür o en kısa zaman ..
Kuğulu parkı da bir tur dolandım. Kuğular yarış yapıyorlardı. İzlemek hoştu. Ne yarışı derseniz ? Sanırım en öndeki dişi idi, aradakilerse erkek. Öyle bir yarıştı işte. Burada bir de eleştiri yapıvereyim. Parkın, havuz kenarına yapılan parmaklıklarını hiç beğenmedim. Ve, neden hiç çiçek yok o parkta acaba ? Bide bakımsız geldi gözüme.
Notum 3.
Notum 3.
Dünün son durağı D&R dı elbette. Bir şey almayacaktım sözde. Ama öyle olmadı tabii, yine bir kitap ve bir dergi ile çıktım. Dergi Elle. Moda dergilerini çok fazla almam ama hediye olarak verdiği minik deftere dayanamadım. Sırf onun için koca dergiyi aldım. Sizde benim gibi yapar mısınız? Yazmasam da bir sürü güzel defterim olsun.
Dergi içinde çok şirin bir haber var. Bir blog haberi. Blogun adı "What Ali Wore". Ali bugün ne giydi. ?
Dergi içinde çok şirin bir haber var. Bir blog haberi. Blogun adı "What Ali Wore". Ali bugün ne giydi. ?
Zoe Spawton Berlin'de yaşayan fotoğrafçı bir bayan. Her gün aynı saatte katedralin önünden geçen şık giyimli bey dikkatini çekiyor Zoe'nun. Bir gün selamlaşıp, gülümsüyorlar birbirlerine. Daha sonra Zoe, Ali'nin fotoğraflarını çekmek için izin istiyor. Ve Ali amcanın fotoğraflarını çekip , Ağustos ayında oluşturduğu blogunda yayınlamaya başlıyor. Fotoğrafların altına da kendince kıyafetleri yorumluyor. Ali amca 83 yaşında emekli bir doktor, şimdilerde terzilik yapıyor. İşte Zoe 'nun sözcükleri ile Ali amca ve Zoe'nun blogu .
foto : Zoe Spawton |
Çok şirin biri sanırım. Zoe'ya hoş pozlar vermiş. Kıyafetleri de çok uyumlu .
Ve bir de kitap aldım . İlber Ortay'lı seyahatnamesi. Kitabı detaylarını bilmeden aldım. İlber Ortaylı adı kafi geldi bana. Daha önce de okumuştum kitaplarını , anlatımını seviyorum. Bakalım nereleri gezmiş ve nasıl anlatmış dedim düşünmeden alıverdim. Eve gelince bir kaç sayfa okudum, iyi bir kaynak kitap olacağını sanıyorum.
foto kaynak D&R kitap bilgisi için tıklayınız Daha anlatacak bir sürü şey var benden. Buraya bir virgül koyuyorum, onları anlatmayı da bir başka zamana bırakıyorum. |
ankaraya gelmişken ben de dolaşayım buraları.. :)
YanıtlaSilartık eskilerde kalan zamanlarımı anayım.. :(
Eskiler kadar güzel değildir şimdi, çünkü eskilerde güzel olanlar güzeldi :) Nası bi cümle kurduysam , umarım anlarsın :))
SilGezebildin mi acaba ?
anladım.. çok iyi anladım..:))
Silsorumlulukların olmadığı, masum aşkların yaşandığı gençlik yıllarında herşey çok daha güzeldi..:))
bugün gezeceğim oraları..:)
aslında deep le beraber gezseydik ne güzel olurdu..:)
yaşamın güzelliklerini çok iyi görüp hissediyor..
anladım.. çok iyi anladım..:))
Silsorumlulukların olmadığı, masum aşkların yaşandığı gençlik yıllarında herşey çok daha güzeldi..:))
bugün gezeceğim oraları..:)
aslında deep le beraber gezseydik ne güzel olurdu..:)
yaşamın güzelliklerini çok iyi görüp hissediyor..
Anlamışsın evet :)
SilDeep nerelerde kim bilir.Seslenelim belki duyar seni. :)
shirin serkan, gençlikh güzel şeyh diyor galiba.
Sil:)
kıtır piliçte kokoreç yesin shirin.
kokoreç sevmem ama orda yerim.
sonra da papazın bağında çay içsin.
:)
yumoş ve tavşanı yiyim ben de.
ben de az sonra pas ve kemik filmini izlicem.
marion cotillard.
:)
erkin korayın ankara sokakları vardı onu dinleyim du.
:)
aa deep buralardamısın..sessizce söyledim. sesimi duymuşsun.:)
Silsizi görmek ne güzel..
kokoreci hiç yemedim valla. yemeyede niyetim yok. :)
papazın bağı neresi ki..
shirin serkan.
Silpapazın bağı, biraz yukarıda, gaziosmanpaşada bir saklı cennet.
ağaçlar sular içinde bir çay semaver gözleme yeri.
git bak bi gün, bütün gün orda otur, çay için roman oku.
bir ankara klasiği orası.
nası severim bilsen.
:)
deep, bi dahaki sefere kesin gidecem.. :)
Silsenin sevdiğin yer kesin çok güzeldir..:)
Biraz fazla sinek böcek bişiler varmış Papazın bağında. Pazar günü arkadaşımı aldım kapısından ama içeri girmedim :)) Fekat, canımı çektirdin Deep. Semaver çay ve kitap işi hoşuma gitti.
SilAhhhh o taki alip alma olayi bende de var :(((
YanıtlaSilGülüm senle yarışamam ben :))Kadınların ortak özelliği olsa gerek.
Silyaptıklarını okumak ne güzeldi, devamını
YanıtlaSilbekliyoruz :)
Buketcim doğaçlama çıkıyor valla :)) Tamam anlatırım ara ara :)
Silwhat ali wore. çok hoş beeee.
YanıtlaSililber amcanın kitabını bugün yazcaktım blogumda. pes. hissetmişsin.
zeynel çok severim. o tatlıyı bilimiyordum. adı o mu sahiden.
tunalıdaki zeynel. ben tavuklu şeysileri yiyorum orda.
tunalı hilmi ve kuğulu park, şu dünya üzerinde en sevdiğim yerlerden biri ya. tunalı otel var bilirsin. ah az mı kalırım ordaaaa. kıtır piliç. ah ah. sölediğin diğer yerler hepsini çok seviyorum. ezbere bilirim tunalıyı.
takıları hediye et işte o zaman tanıdıklaraa.
elle dergisi de nefistir nefis. ben de nisan mayıs aylarını aldım yaaa.
o kuğuların hepsini kaçırıp yemişlerdi bikaç sene önce.
bak bi de parktan yukarıya tenisin ordan seğmenlere gitmek ve ordan botanike geçmek yürüyerek, o iki parkta da yalnız oturmayı kendi kendime çook severiim.
madem sağlıklı gelecek o zaman çok yürü ve tempoluuuu. hepsinden iyi. fırsatın olursa da yüzseneeee. fırsatın olursa odtü havuzuna git, kart alıp. orası da favoriiim.
:)
3 yılım geçti Tunalı da :))İşyerim vardı orada. Tunalı oteli bilirim tabii ki. Ama o eski kuğulu park yok deep. Sunileşmiş.
SilBenim moda ile pek aram yok modacılık yapmama rağmen :)))O yüzden moda dergisi almam pek. Yıllarca Avrupa'nın bütün moda dergilerine baktım, belki de ondan sıkılmışımdır.
Evet yaaa, kuğuları yediler resmen ..
O güzergah biraz yokuş Deepcim, beni aşıyor, yaşlandım ben tırmanamam :))
Hımm, yüzmek. Mantar olayından çok korkuyorum, o yüzden havuzlara karşı pek sıcak değilim. Oysa ki yüzmeyi çok severim.
yaw şimdi havuzlarda öle sorunlar yok ki.
Silacaip temizleniyor.
olimpik havuza gideceksin.
diğer eğlence havuzlarına diil.
:)
tunalıda nerde çalışıyordun ya.
moda öle mi.
özel şirket mi.
:)
Butiğim vardı :)
Silsenin yaptıkların artı deepin tavsiyelerini yapmak isterdim... çok hoşş
YanıtlaSilBi günü kendine ayır o zaman Vuslatcım .:)
Silortaylıyı dün yazdımdı.
YanıtlaSil:)
Okudum yazını , çok güzel özetlemişsin.
SilDeeepppp nerelerdesin bak serkan ne diyor yukarıdaki yorumu oku :)
Sil