Az önce çayı demlerken, çaydanlıktan çıkan buharın gönlümü ısıttığına bir kez daha şahit oldum. Var bunun çözemediğim bir hikmeti. Kim bilir nerelerden, hangi, tam hatırlayamadığım anılardan geliyor. Her gün binlerce şükrettiğim güzel ailemde, güzel sabah kahvaltılarının sıcaklığıdır belki de sadece. Mutluluk da, hüzün de hayatımıza en derin haliyle giriyor fark ettirmeden. Sonrada fark ettirerek çıkıveriyor ortaya. Hep mutluluklar çıksa keşke, hep onları hatırlatsa bize. Olmuyor. Mutlulukta , hüzünde sonsuza kadar sürmüyor malum. Biraz ondan, biraz bundan olunca anlam kazanıyor hayat. Yine de temenni ediyorum, mutlu anılar biriktirelim bu yıl bol bol. Mesela üstteki fotoğraf, bahçede yaptığımız bir sabah kahvaltısının mutlu anısına ait.
Yağmadı, yağmıyor, yağacak gibi de görünmüyor. 31 Aralık gecesi İstanbul kar yağışlı görünüyor ama Ankara'da yağış yok. Hatta Uludağ'da bile kar yok halihazırda. Kar yağsın diye isterken bencillik yapıyorum, biliyorum istemeyenlerin sebebini ama susuz kalmamak içinde kar lazım. Ayrıca bir şükür de buraya konduruyorum; sıcak bir evim, ayağımı ısıtan bir ayakkabım, giyecek kabanım var, ne kadar şükretsem az. Allah'ım olmayanların yardımcısı olsun, zor şartlara dayanma gücü versin. Dünya böyle bir yer işte, seni sevindiren başkasını üzer. Tamam vazgeçtim kar istemekten, bu kar giflerine bakarım ben bol bol. Yeter ki çocuklar üşümesin. Siz de kar giflerini seviyorsanız facebook sayfama üye olun, orada bol bol var. Daldan dala atlıyorum, çünkü anlık yazıyorum, planlamadan.
Ve, az önceki şükre bağlantı olarak , bu yıl ihtiyacım olmayan hiçbir şeyi almamaya niyetliyim. Mesela evde en az 5 kutu krem var, onlar bitmeden krem almayacağım. Buna benzer bir sürü şey. Nerden mi çıktı bu fikir, İŞTE BURADAN Çok şükür mevcutlar beni bir yıl idare edecek kadar çok zira.
Uzun süredir uçmamıştım. Olmadı, zira kanatlarım yok. Uzun süredir uçağa binmemiştim. Gökyüzünü özlemişim. Bulut meraklısı olarak doya doya izledim bulutları. Ve İstanbul'a gökyüzünden bakmak ayrı güzeldi. Havada da en az yerdeki kadar insan var maşallah. Artık herkes uçuyor. Biletler son derece ucuz, otobüsle hemen hemen aynı fiyat. Hatta uzun mesafe taksi fiyatına. Havaalanındaki tekerlekli sandalye hizmetinden yararlandık ve arabadan alıp uçağa, uçaktan alıp arabamıza kadar getirdiler sağ olsunlar. Aksamadan işliyor. Benim seyahatimde tek aksayan, hava trafiğinin yoğun olması sebebi ile yarım saatlik rötarla uçmak oldu. Kara yolları gibi artık hava yolları da yetmiyor trafiğe.
Genç is adamı uçağa binmek üzere havalananına gelir ve bilet kontrolü yapılan masaya giderek, elindeki valizleri teslim eder.
Görevli; "Biletinizi alabilir miyim?" der.
Adam biletini verir ve ekler; "Biletimden göreceğiniz gibi New York'a gidiyorum. Ancak, verdiğim yeşil valizin Londra'ya, mavi olanın da Paris'e gitmesini istiyorum."
Görevli kız şaşkınlıkla ; "Özür dilerim, ancak bunu yapmam mümkün değil".
Bunun üzerine genç adam; "Bunu duyduğuma çok sevindim. Geçen sene yapmıştınız da!"
Çenem düştü yine. Amannn, laflıyoruz işte şuracıkta biz bize. Yeni yıl hediyelerinizi aldınız mı ? Ben kendime bu ajandayı aldım. Elime aldığım anda bu benim olmalı dedim ,çünkü içinde mektuplardan cümleler ve pullar var. Pulları da, mektupları da çok severim. Daha ne olsun. Sizde hediyelerinizi aldınız ve kendiniz paketlemek istiyorsanız, çok eğlenceli ve çok şık bir paketleme örneği izleteceğim size. Buyrun TIKTIK layın.
Ve Pazar günü elbette sizi müziksiz bırakmayacağım. Bu kadın yaptı yine yapacağını. Bayılıyorum bu şarkıya. Bu kadar güzel söylenir mi yahu. TIKTIKTIK
Güzel bir pazar yazısı olmuş...
YanıtlaSilMutlu oldum, sağol Mehtapcım. :)
SilMerhabq blogunzu takibe geldim bloguma beklerim
YanıtlaSilTeşekkür ederim, takibe aldım , sevgiler.
Silgünaydın senden iyi geceler benden olsun:)))
YanıtlaSilOlsun tabiii :))
Silşahane bi paylaşım füsun,
YanıtlaSilsayende yazısını okuduğum ama bloger olduğunu bilmediğim,izlenmesi gereken bir blog buldum.teşekkürler.
mutlu yıllar
Mutlu Yıllar Havvacım, sevdiklerinle sağlıklı bir yıl dilerim. Beğenmene sevindim :)
Sil