Pazar şarkısı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Pazar şarkısı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Pazar, Ekim 16, 2022

Pazar Şarkısı

 Hız...
Zaman çok hızlı akıyor. 2022 yılının Ekim ayını da yarıladık. Yeni bir yıla yaklaşıyoruz hızla. Olaylar da hızlı akıyor. Fiyatlar hızla artıyor. Trafik hızlı akıyor. Çevremdeki minikler hızla büyüyor. Dünyanın dönüşü de hızlandı, 2021 son elli yılın en kısa senesi oldu. 

Yavaşlamak ...
Şimdiki zamanın farkındalığı belki bu hızı biraz yavaşlatabilir. Yazıyı okumaya ara verip birlikte deneyimleyelim mi ?  Bakışlarınızı evinizde mevcut olan bir bitkiye yöneltin ve rengine, biçimine , varsa kokusuna , duruşuna, toprağına odaklanıp bir süre onu seyredin. Ara sıra ağaçlara bakarak yaptığım ve beni rahatlatan bir alıştırmadır bu. Umarım sizi de rahatlatır. 

Bulutlar ...

Yavaşlamak dedik madem bulutları es geçmeyelim. Bulutları seyretmeyi çok seven biri olarak size de önereceğim. Filozof mutasavvıf İmam-ı  Gazzâlî de göğe bakmanın faydalarından söz eder ve karamsarlığa, hüzne , korkuya , vesveselere iyi geldiğini belirtir. 

O zaman "göğe bakalım " (Turgut Uyar) ... Siz pencerenizi açıp başınızı göğe çevirebilirsiniz , bu kadar yükseğe çıkmanıza gerek yok.



Ve Müzik ...

Ruhun gıdası  , benim de gıdam. Her daim kulağımda bir melodi vardır. Bugün sizler ve kendim için seçtiğim şarkı en sevdiğim şarkılardan biri. Dinleyelim birlikte . Mutlu Pazar'lar. 


Pazar, Ağustos 19, 2018

Günaydın



Sevdiğiniz insanlardan gelen "günaydın" ve "iyi geceler " mesajları, serotonin seviyemizi artıyor ve böylelikle mutlu olmamıza  yardımcı oluyormuş. Ben de bu yazıya gülümseyen bir yüzle,  günaydın başlığı ile  başlamak istedim ama günün hangi saatinde okuyacaksınız  acaba ?. O yüzden hepinize benden, yürekten bir "merhaba" olsun. Aklıma  "merhaba dünyalı biz dostuz" klişe cümlesi geldi böyle yazınca.  İnanabilir miyiz dersiniz, karşımıza  bir uzaylı çıksa ve bize dost olduğunu söylese ? Ama inanın ben dostça ve sevgiyle sundum size "merhaba"mı.

Şimdi söyleyeceğim şeye ise inanacaksınız , Bodrum'a yolculuk yapan bir arkadaşım,  mola verdiği tesiste  yiyecek kuyruğunu aşıp bir şey alamamış. Yemekten vazgeçip yola devam etmişler. Bodrum'da marketlerde yiyecek stokları azalmış. Raflarda  tek tük ürün varmış. Migros günde üç kez rafları dolduruyormuş.  Gecelere akan dostların instagram görüntülerine baktım da dün, dans ederken elleri kolları birbirine çarpıyor. Metrekareye kaç kişi düşüyor şu an acaba ? Berna Laçin bir yazısında , yiyecek stoğunu yapıp, tatilciler gidene kadar eve kapanacağını yazıyordu. Bodrum'da sürekli yaşayanlar için zor bir dokuz gün. Allah yardımcıları olsun. Ankara ise bomboş, bütün yiyecekler bizim , yollar bizim , sessizlik hakim sokaklara. Huzurlu yani. Tatilcilere iyi tatiller, bol bol fotoğraf paylaşın , bizde güzellikleri keşfedelim sizinle. 


Fotoğraf deyince aklıma geldi, fotoğraf sanatçısı Irenaeus Herok 'un bir fotoğrafı çok hoşuma gitti. Görün istedim. Takip etmek isterseniz  İNSTAGRAM   ve  http://www.iherok.com/

IRENAEUS HEROK

Azalan ağaçlar gibi,  sperm sayıları da yüzde elli azalmış. Yok olan doğaya eş olarak, yok olan üreme. Gelecek elli yılda sperm hücrelerinin tamamen yok olacağına dair bilimsel çalışmalar var diyorlar. Rahmetli anneannem eski kitaplardan okuduğu şeyleri aktarırdı bize ve kıyamete yakın  erkek çocuk doğmayacağını söylerdi. Acaba bu söylediği ile yapılan bilimsel çalışmalara bir gönderme yapabilir miyiz ?. Acaba asıl söylemek istediği bu muydu? Üremenin bitmesi.  Sperm sayısının azalmasının bir sürü sebebi var tıbbi olarak, ben ise bir başka sebep söyleyeceğim, tamamen kendi görüşüm. Korumacı anneler ve erkeği kendileri ile eşitlemeye çalışan eşler dolayısı ile erkek çocuklar/erkekler hormonal özelliklerini kaybediyor gibi geliyor bana. Kadın _ Erkek fazla birbirine benzemeye başladı yeni kuşakta deyip noktalıyorum.  Neticede sohbet ediyoruz şuracıkta ama fazla da  ahkam kesmeyeyim bilmediğim konuda.

Eskiden Pazar Şarkıları diye yayınlar yapardım. Bir yavaşlama dönemi yaşıyorum sanırım. Eskisi kadar ilgilenemiyorum pek çok şeyle. Bir de yaz ayları o kadar hızlı ve dışarıda geçiyor ki, zaman yetmiyor. Şuracığa bir Pazar müziği iliştiriyorum. Bir soundtrack . Besteci  Abel Korzeniowski . Film; yönetmenliğini Madonna'nın yaptığı W.E.  Ben filmi izlemedim. İzleyen varsa fikrini alırım. Müziği ise takip ettiğim bir instagram üyesinde duyup sevdim ve listeme ekledim.

W. / E. Soundtrack - 01 - Charms - Abel Korzeniowski


İyi pazarlar, huzurlu tatiller ve iyi bayramlar dilerim okuyan herkese.




Pazar, Nisan 01, 2018

Pazar şarkısı

                                                  
Mutlu bir  pazar günü olsun  hepimize, benim için bu cümledeki mutluluk , keyfi bol ve sağlıklı geçecek bir gün yaşamak demek. Hayaller böyle de bakalım şansımıza ne çıkacak, yaşayıp görelim.

Baharla birlikte doğa canlanırken müzik piyasası da canlanmaya başladı. Yaza hangi şarkılar popüler olacak telaşında müzisyenler. Ben sevdim bu şarkıyı mesela , Kimler Gelmiş / Nazan Öncel ve Manuş Baba birlikte seslendiriyor. Nazan Öncel'i severek dinlerim  , sözleri güzeldir. Durum şarkıları adlı Son albümde; şarkıları iyi ama sesinde düşüş var,  heyecan yaratmıyor, sesiyle ilgili bir sorun var diyordu dünkü gazetede Naim Dilmener. Albümün tümünü dinlemedim ama tanıtımını dinledim ,bana da öyle geldi. Ben klibi çok sevdim. Çizgi romanlardan sonra, çizgi klipler mi  moda olacak acaba ?




Klip demişken , Yıldız Tilbe nin Kış Gülleri şarkısının klibi hakkında ne düşünüyorsunuz ? Ben bir anlam veremedim. Şarkıyı da pek sevemedim. İnsanlar ne kadar dikkatli ; klibin 3.39 unda Yıldız Tilbe'nin orta parmağındaki tırnak yok olmuş. Nejat İşler'in saçlarına takılmış diyor bir yorumcu. Gerçekten de tırnak yok olmuş.



Artık şarkıların beğenilme ve dinlenme oranları albüm satışları üzerinden değil, spotify, youtube vbg kaynaklardan ne kadar dinlendiği , indirildiği ile belirleniyor.
Bir liste yapacak olursak, 2018 de en çok dinlenenler arasında şu şarkılar var.
  • Öyle Kolaysa / Mabel Matiz
  • Ne münasebet / Derya Uluğ
  • Beni İyi Sanıyorlar / Oğuzhan Koç
  • Hatıran Yeter / Zakkum
  • Hadi Gel / İrem Derici
  • Aşk Kovulmaz / Mustafa Sandal 
  • Gizli Aşk / Feride Hilal Akın _ Hakan Tunçbilek 
  • Yorma / Bengü _ Doğukan Medetoğlu
  • Kalakaldın mı ? / Fettah Can 
  • Kal Benim İçin / Pamela Spence
Gelelim benim favori şarkıma . Çok eski bir şarkıyı yeniden seslendirmiş Pamela Spence ve bence güzel olmuş, güzel yorumlamış. 



Sizde sevdiğiniz , beğendiğiniz şarkıları yoruma yazarsanız, bende değişik fikirler edinir zevkle dinlerim beğenilerinizi.

Pazar, Kasım 19, 2017

Pazar Şarkısı




Bana iyi gelen şeyler listesi yapsam, bu aralar listenin en başında bu şarkı gelir. Kiralık aşk dizisini de severek izlemiştim. Yormuyordu çünkü beni. Üzmüyordu da. Ve "sevmek" vardı içinde , benim en çok sevdiğim şey. Sevmeyi seviyorum. 

Süper Baba, Perihan abla, İkinci bahar ve çocuklar için Susam sokağı desem içiniz ısınmaz mı ?

Bu tür dizi ve programlar olsa yeniden , ümidim var insanlar daha sevecen, daha mutlu  olur. Dün seraya gittim hercai menekşe fidesi almaya. Oradaki satıcı bayan o kadar suratsız , o kadar agresif bir tip ki, her gittiğimde aynı şekilde davranıyor. Yahu teyzecim ; işini sevmiyorsan başka iş yap. Bizi de germe lütfen, diyesim geldi.  Oysa bu teyzeye iki doz Perihan abla izletsen  yumoş gibi olur yeminle.
Çok büyük dertleriniz yoksa asmayın yüzünüzü ne olur , gülümseyin. Gülümsediğiniz  anlar çok kıymetli çünkü.

Bir de kafamda deli sorular kısmı var yukarıdaki şarkının. Barış Arduç  gerçek yaşamda Gupse Özay'la sevgili. Kiralık Aşk dizisi ve şimdide Mutluluk Zamanı filminde ise Elçin Sangu ile sevgili . Barış ve Elçin birbirlerine muhteşem yakışıyorlar. Gupse'ye sormuşlar ne diyorsun bu duruma diye " bende yakıştırıyorum " gibi bir cevap vermiş. Deli sorum şu ? İçinde neler yaşıyorsun Gupse Özay ? Özgüven de bi yere kadardır diye düşünüyorum. Ben olsam napardım diye bi düşünüyorum ? Zor durum doğrusu . Denk gelir okursa;  Barış'la sonsuza dek mutlu mesut yaşamasını dilerim Gupse'nin.

Ve elbette BONUS şarkımız da var .

Nazınızın geçeceği biri varsa sarılıverin bi zahmet sımsıkı .... Mutlu Pazarlar.




Pazar, Eylül 03, 2017

Pazar şarkısı

Uzun zamandır pazar şarkısı paylaşmadım, bugün hasret giderelim. Bir süredir  müzikten uzak kaldım. "Geldi bahar ayları oynar gönül yayları"  diye başladı hikaye. Bahar ve arkasından yaz gelince, dışarılarda geçen zaman arttı doğal olarak ve müziğe ayırdığım süre azaldı. "Bu yaz mevsimi neden bu kadar çabuk tükeniyor anlamış değilim" hissiyatımı da buraya iliştireyim.

Hazan hüzün romantizm mevsimine ulaştık. O yüzden ilk paylaşım biraz AŞK koksun istedim. Can Atilla'nın, Şems_i Rumi albümünden ilk eser. Mercan dedenin çok çok sevdiğim 800 adlı albümüne götürdü beni paylaşacağım parça. Orada da Dede, araya sözler eklemiş ve şahane bir eser ortaya koymuştu yıllar önce. 800 Can Atilla'da aynı uygulamayı yapmış. Hoşuma gitti, demek ki bu tür uygulamaları seviyorum ben. Bunu da çok sevdim.

                                                           Mesnevi Dinle-ney'den 

D&R
Aşktan devam edelim. Güfte Hüsamettin Olgun Beste Avni Anıl beni etkileyen sesiyle  Vedat Kaptan Yurdakul  seslendiriyor.

                                                        Bir Eylül getirdi sevgini bana 

Diğer şarkıları için fotoğrafa tıklayınız
Son olarak Romantizmin dibine vuran bir şarkı ..... Teoman'ın altını çizdiği dizenin olasılığını düşününce insan şöyle bi titriyor. Her daim içinizi titreten biri ve bir şarkı olsun yaşamınızda.
Bülent Ortaçgil ve Teoman birlikte seslendiriyor.

                                                                   Eylül Akşamı 




Cumartesi, Nisan 08, 2017

Salı, Ocak 10, 2017

Mannequin Challenge

Bana bunlarla gel...

Eskilerde çok eskilerde söylenmişti " Make Love Not War "  " Savaşma, seviş"

O zamanlarda şimdiki gibi, insanlar kötülüklerden, savaşlardan bıkmış demek ki ve bu sloganı oluşturmuşlar. Vietnam savaşı sonrası Amerika'da kullanılmaya başlanmış slogan ,  sonrasında gençler tarafından "özgür aşk" olarak bir cinsel devrim sloganı olmuş.

Bob Marley ve Jhon Lenon şarkılarında kullanmışlar bu sloganı. Uzun zamandır şarkı paylaşmadım sizinle. O zaman bu zaman olsun.


Savaşlardan bende çok sıkıldım sizin gibi. Uzmanlarda benim gibi düşünüyor. Hiç değilse belli zamanlarda iyi ve güzel olan şeylerle ruhumuzu rahatlatalım. Ve ne enteresan bir duruma düşürüldük ki, mutlu olmak "ayıp" oldu şu günlerde. İnsanlar iyi, mutlu, güzel bir şeyler paylaşacakları zaman yanına bir de dip not iliştiriyorlar, "aslında moralim çok bozuk, yurdumun durumuna çok üzülüyorum "vbg şeyler. Bu vatanda yaşayıp , duruma üzülmeyen birinin olabileceğini sanmıyorum. Ayrıca mutlu olmak hepimizin en doğal hakkı ve gereksinimi. Eğer anlık da olsa mutlu olmaz isek halimiz ne olur. Psikolojimiz ne olur. Vatan için sorumluluklarımızı bilip, elimizden geleni yerine getirip , kalanında mutlu da olacağız.Yoksa nasıl başa çıkarız tüm bu olanlarla. Enerjimiz tükenir, nasıl savaşırız ruhumuza işleyen kötülüklerle. Devam etmek zorundayız yaşamaya.

Yeni bir moda çıkmış sanal dünyamızda.  Aslında uzun zamandır varmış ama bugünlerde yeniden gündemde. Mannequin Challenge .  İlk olarak ABD'de bir lisede öğrenciler tarafından bir video çekilmiş. Sonrasında sevilip herkesler tarafından yapılmaya başlanmış.

Olay şu; zamanı  dondurmak. Her ne yapıyorsanız donup kalıyorsunuz ve bir kişide sizi videoya çekiyor. Böylece zaman durmuş oluyor ! ( bugünlerde duygularım çok yoğun, benim için zaman , annemle kucaklaştığım,ona sarıldığım anda durabilseydi keşke ) Öyle ki bizim Jandarma Ekiplerine kadar sıçramış bu çılgınlık. Bir çok video izledim ama ben en çok aslan Jandarmalarımızın videosunu  sevdim.


Vakti bol olanlar için Mannequin Challenge videolar.




Yaşama renk katmak lazım. Bırak savaşmayı. Hayatın akışıyla da savaşma. Kendinle de savaşma. İşinle, aşkınla savaşma. Ülkelerle savaşma. Sev sevil. Huzura teslim et kendini. Keyifle geçsin günler . Aşkla geçsin günler. Endişe etme , inan. Güzel günler mutlaka gelecek. 


Bana bunlarla gel. 

Pazar, Aralık 04, 2016

Benden şeyler

Sabah, güzel ve mutlu bir kahvaltının hemen ardından yolum salona düştü. Annemden yadigar orkidem iki daldan çiçeğe durmuşken onu sevmemek olmaz diye yanına gittiğimde bir de ne göreyim, pis Ziya ( cennet papağanım ) çiçeğimin bütün tomurcuklarını tek tek düşürmüş , bi dalıda ortasından koparmış atmış. Çok üzüldüm. Çiçeğin tomurcuklarını toplayıp elime aldığımda ağlayacaktım neredeyse. Döndüm kafese yüzümü , anlamasa da bağırdım, "cezalısın Ziya, kafesten çıkmak yok bir hafta ". 

Sonra anlık bir düşünceyle, hayat bu duruma öfkelenecek kadar uzun değil, n'apalım olmuş bi kere, boşa üzme kendini , boşa bağlanma bu kadar dünya hallerine deyip yoluma devam ettim. Öyle ya , zaman su gibi akıp gidiyor, bu kadar küçük bir şeye öfkelenecek zaman yok. Metin Hara'nın  Yol kitabında dediği gibi;
"Stres , tehlike varken seni yaşatır, yokken seni öldürür "

İnsan yaşamanın özünü küçük yaşlarda anlayabilse keşke. Yaş ilerleyince anladım ben birçok şeyin güzel ve kısalığını. Daha farklı bakıyorum şimdi , yapabildiğim kadarı ile tabii. Bazen rotadan çıkıyorum yinede. Yaşlılar gençlere öğütler verir  " gençliğinizin kıymetini bilin" diye, ne çok haklılarmış da geç anlamışız. Ve geç anlayacak yeni gençlikte. 

Yeni gençlikten hiç ümidim yok benim. Sizin var mı bilmem ? İnsan gözlemlemeyi çok severim, bakıyorum ve gördüğüm gençlerden korkuyorum. İnşallah göremediğim gençlerde vardır ümit. Sıfır küfürlü bir ailede büyüdüm belkide ondadır yadırgamam ama nedir bu kadar küfürlü konuşmak, kızlar erkeklerden daha küfürbaz olmuş. Evliliklerinde de küfürbazlar ve saygı bekliyorlar. Karmaşık.... İki gün önce şahit oldum bir AVM'nin yemek katında iki genç sevgilinin kavgasına. Birbirlerine o. çocuğu diyorlardı ve kız masanın altından oğlanın bacaklarını tekmeliyordu. Sizce evlendiklerinde ne yapar bu iki genç evin içindeki kavgalarında. ??

Pazar sabahı ruhunuzu daralttım di mi ? 

Emre Aydın şarkılarını severim. İki gün önce yeni single'ı çıktı. Sen beni unutamazsın. Blogumda sağ sütunda "müzik ruhun gıdasıdır" başlığı altında yayınladım. O, bugünün bonus şarkısı olsun. Malum, pazar günü müzik günü bu blogda. Neler seçtim sizin için dinlemek için şarkı adlarına tıklamanız yeterli. 

Bryan Adams / You Belong To Me   Bu parçada sesi biraz fazla açıp, tüm aile piste fırlayıp dilediği gibi şımarıp dans edecek, böyle bir şart var !!

John Legend / Love me Now  Şimdi sev beni ... Bu şarkının şartı da herkes birbirini sevdiğini söyleyip sarılacak. !!

Rihanna / This is What You Came Bu şarkı ise , güncel olanı takip etmeyi ihmal etmeyin öğüdünde bulunan sevgili Betül Mardin'in bu şahane önerisine uymak için. !!

Vücudunuz yaşlansa da siz daima genç bir ruha sahip olun. Mutlu pazarlar. 
                                                          


Pazar, Kasım 20, 2016

Tiny House

Felix ve Selma eski bir okul otobüsünü kendilerine yaşam alanı yaparak Alaska'dan Arjantin'e bir yola çıkmışlar. Ben otobüslerine bayıldım. Yaşayabilir miyim ? Ancak bir kaç  gün sanırım. Ama çok hayalim olan bir şey. Ne tezat di mi ? Hayallerimde bir karavanla Türkiye'yi gezmek oldu hep. Hayalleri de bu yüzden seviyorum işte, sınırı yok .

Felix ve Selma gibi bir sürü insan otobüsleri karavana dönüştürmüşler. Youtube'da bununla ilgili bir sürü video izledim. Hepsi de birbirinden şirin, hemen hepsininde yanlarında bir başka canlı var. Kedi ,köpek gibi. Buradan bakınca çok çok hoş görünüyor gözüme.

Bu minicik yaşam alanlarına , yani eve "TINY HOUSE" deniyor. Küçük ev diyebiliriz . Bazıları baya bir küçük gerçekten . Ama yaşamak için gereken her şeye sahipler.

İlginizi çektiyse BURADA bir sürü örnek var.



 Felix ve Selma'nın diğer videolarını izlemek için BURAYA  tıklamanız yeterli. Videolarda doğa ile iç içe oldukları öyle güzel yerlerde konaklıyorlar ki, imrenmemek ne mümkün. Ankara bugün güneşli bende  küçük evimize gideceğim birazdan. Bizim küçük ev hareket etmiyor ama orada doğa ve güneşle buluşmam mümkün oluyor. İşte bizim küçük evimiz.



Bugün Pazar ise müzik günüdür bu blogda. Bu konuya en güzel Country müzik gider diye düşündüm ve sevdiğim bir kaçını paylaşıyorum. Siz de termosunuza sıcacık çayınızı kahvenizi doldurup kendinizi açık ve ağaçlıklı bir parka götürün bence. Nefes almak, güneş depolamak için mükemmel bir kış günü çünkü. Mutlu Pazarlar.


Çarşamba, Ekim 26, 2016

Ondan bundan şundan

Haber başlıklarına bakıyor musunuz ?  Ne kadar tuhaf başlıklar atılıyor. İçerikle hiç alakası olmayan başlıklarla yayınlarını okutmaya çalışan bir medya türedi. Biz bu sahtecilikten ne zaman vazgeçeriz acaba ?  İnsanların (bazı insanlar  ) dürüstlüğe değilde sahteciliğe daha kolay adapte olduğu bir çağda yaşıyormuşum hissindeyim. Saf, temiz duygularımı bile doyasıya açığa çıkaramadığımı fark ettim. Annem bana; yeni tanıştığın insanlarla aranda daima bir mesafe bırak derdi. Yapmazdım, yapamadım. Ama şimdilerde ben bile değişiyorum. Artık daha mesafeliyim. Çünkü kim sahte, kim gerçek ayırt etmek çok zorlaştı.

Haber başlığına göre, haberi okumaya başlıyorsun. Haberin sonunda da küfrü basıyorsun. ( ben yapıyorum şahsen ) Hele web ortamında okumaya kalkarsan küfrün ardı arkası kesilmiyor. Kötü komşu insanı ev sahibi yaparmış, kötü habercilik beni küfürbaz yaptı. Oysa ki bizim evde en büyük küfür eşşoğlueşektir. Bir web sitesini açıyorum, bir şeyler okuyum diye, onuncu saniyede her bir yandan reklamlar fırlıyor bu da ayrı bir sorun. Reklamı atla ve reklamı kapat işareti en  büyük kabuslarım. Bu yüzden  web üzerinden  pek bir şey okuyamıyorum. Küfrü basıp siteyi kapatıyorum. Ne dertliymişim meğer.

Haber başlığı şöyle.
Bermuda şeytan üçgeninin gizemi ÇÖZÜLDÜ.
Yazının sonucu şöyle.
Bugüne kadar yaşanan kayıp ve kaza haberlerinin nedeni , bulutların oluşturduğu ani hava değişimi OLABİLİR.
Hani çözülmüştü gizem !!

Iphone 7 çıkar çıkmaz defosu da ortaya çıktı. Bazı telefonlarda kullanılan modemler internet hızında  yavaşlama yapıyormuş. O kadar para veriyorsun şansına internet hızı düşük modem çıkıyor. Kabus gibi.

Ünlü çocuğu olmak zor. Genellikle ebeveynlerinin gölgesinde kalırlar. Aradan sıyrılmak baya bir meseledir. İş yaşamında da böyledir bu. Patron çocuğu olmak zordur. Sezen Aksu'nun oğlu Mithat Can Özer albüm çıkarmış. Ben sesini çok fazla beğenmedim ilk dinlemede. Sonra sever miyim bilmem. Sezen Aksu dolayısı ile beklentim yüksekti demek ki. Annesine de bir şarkı yazmış.

Gün yine doğar, güz benim adım
Ben daha doğmadan
Acıya tanığım
Bir göz damlası düşer boynuma
Annemin eli olur
Dokunur şefkatle koynuma
Denizin ortasında kalmış gibiyim
Sonra dalga dalga
Karaya vurmuş gibiyim
Ne kadar kalkabilir insan altından?
Hangi gün katıksız bir sevince doğar?
Tanığım ümide de daha doğmadan
En umulmadık anda
Elinden tutar






 Bugünün haberlerinden biri.  Münir Özkul'un yaşadığı binada yangın çıkmış. Özkul'un katına sıçramadığı için Münir Özkul etkilenmemiş. Allah sağlık versin diye dua ediyorum. Bu haberi okurken , eskilerde söylediği bu şarkıyı dinledim . Başka bir şey var onun yüreğinde bence. İnsana ümit, neşe veren bir şey. Şarkıyı dinlerken bunu hissettim.


 Ben olsam bundan sonra yazılanları okumazdım. Hava çok güzel bugün. Kendimi kırlara atasım geldi. Belki sizde yanınıza yiyecek ve okuyacak bir şeyler alıp, varsa yakınlarınızda yeşil alan, oralarda piknik yaparsınız. Sonbaharda ayrı olur piknik zevki. İçtiğiniz çay daha bir leziz gelir sıcak sıcak. Hafif üşürsünüz belki, sarılırsınız hırkanıza ana kucağı  gibi. Yok burada kesiyorum. daha fazla saçmalamayacağım.


Pazar, Ekim 16, 2016

Haz ve risk

Geçmişe baktığında, mücadele ile geçen yılların en güzel yıllar olduğunu fark edeceksin diyen Freud'a şöyle bir gülümsemek geldi içimden bu sabah. Hep huzuru, rahatı ve mücadelesiz bir hayatı düşlerken, mücadele ile geçen yılların nasıl en güzel olabileceğini bilemedim ben. Biraz kafa yormam gerek sanırım.

Mesela kim, koca bir pazar gününü mücadele ile geçirmek ister. Pazar; bol uyku, bol okuma, bol çay kahve ve birlikte yaşadıklarımızla bol kahkahadır benim için. Birde bol müzik. Hava müsaitse dışarı çıkıp bol oksijen ve bol güneşle buluşmayı da ilave etmem gerek. Sizin için pazar günü ne demek acaba ?

Kafam Freud'a takılı kalmışken aklıma birde şu cümleler geldi. Alacağınız haz büyükse, katlanacağınız riskin boyutu da buna paralel artacaktır, yani "ne kadar haz, o kadar risk " diyor Kültegin Ögel.

Benim kafam mı karışık ne.? Riskle pek işim olmaz ama belkide haz almam için riski göze almamın zamanı gelmiştir. Biz en iyisi müzik dinleyelim.

***PAZAR ŞARKISI****

Pazar, Ekim 02, 2016

150 Say

Hayat bir gündür, o da bugündür. Evet öyledir ama, geçmişten gelen anlar, bir ömür yaşatır bir gün içinde bize. 
Yumurtasız pazar kahvaltısı olur mu ? Bizde olmaz .  Bende bu pazar sabahı yumurtaları ocağa koydum ve kaynamasını bekledim. Çünkü kaynamaya başlar başlamaz yüzelli saymam gerekiyor, rafadan olması için. 

Eskilerin eskimiş neyi varsa güzel bence. 

Küçüktüm bende bir zamanlar, hala da büyümedim aslına bakılırsa. Hiç niyetimde yok çok büyümeye. İşte, o küçük, sayı saymayı yeni öğrendiğim yıllardı. Yumurta pişeceği zaman , annem kaynamasını bekler, kaynama başlayınca da bana 150 SAY  derdi. Yoktu o zaman şimdiki gibi pratik, mutfak saati, cep telefonu alarmı falan. Şimdi kur alarmı dört dakikaya yumurta pişince çalsın alarm. Evdeki çocukların olmasın hiçbir şeyden haberi. Sorumlulukta almasınlar. "Kahvaltı hazııırr" anonsunu beklesinler Ipad leri başında. Büyüdükleri zamanda vur kafanı taşlara. "Ay bu çocuk niye böyle" diye . Abartının da bu kadarı fazla kaçtı buraya. Olsun bu da maksat muhabbet olsun kısmına dahil olur. 

İstisnaların hiçbir zaman kaideyi bozmadığını biliyoruz di mi? 

Eskilere gitmişken eski şarkılarda güzel benim için hala. Mesela BU şarkı. Ya da ŞU şarkı 

                                

Başta dedim ya, bir anı bir ömür yaşatır insana. Yaşadım bu sabah sayarken yüzelliye kadar. Film makinesi harekete geçiverdi hemen. Gördüm gözümde onca yılı. İçim ısındı. 

İçinizi ısıtacak anılar biriktireceğiniz bir pazar günü olsun bugün. Sevginizi kendinize saklamayın, sarın sarmalayın, öpün koklayın, dağıtın gitsin. Hiçbir şey götüremiyoruz malum tarafa. BONUS

Pazar, Eylül 25, 2016

Pazar şarkısı

Dün güneşi görünce kendimi açık havaya atıp, güneşle buluştum. Pek de iyi geldi. Gölgeler üşütse de , şezlongu çimlerin üzerine açıp, güzel güzel kitabımı okudum. Ne okudum ? Birçok kitabı bir arada okurum ben. Dün Aziz Nesin / İstanbul'un Halleri kitabını okudum. Kitap ikinci el. Nişantaşı pazarından aldım. Şahane bir kitap, sindire sindire , bazen kahkahalar ata ata okuyorum. Seçme öykülerden oluşan bir kitap. Tekrar tekrar okuyacağımdan eminim.  Bulursanız alın okuyun derim.
 Fotoğrafta gördüğünüz ikinci kitap Dinle Küçük Adam / Wilhelm Reich 
Kesinlikle okunması gereken kitaplardan. 80 li yıllarda almıştım yanılmıyorsam. Üçüncü kez okuyorum. Sürekli çantamda geziyor bu ara.

Okumalar bitip, güneşle olan hasbıhâlimizi sonlandırınca sıra yapılması gereken işlere geldi. AVM'nin güneşsiz, uğultulu, kasvetli ve kirli havasına doğru yol aldım. İçeri girdim ki bir sürü  çocuk orada. Eyyy ana babalar, alın kaçırın çocukları güneşe, parklara diyesim geldi ama diyemedim tabii. İçimden vır vır ettim durdum. Bu arada, çocuğunu oyuncakçının kapısında kadar getirip
" bak; içeri girince, ağlamak, ille de bunu alacaksın diye tutturmak yok, sadece bakacağız hiçbir şey almayacağız "
sözleri ile oyuncakçıya giren babaya hayretlerimi sundum içimden yine. Bide dedim ki; işte parka götürsen mis gibi enerjisini dağıtsa bu çocuk, bu saçma sözlere de gerek kalmaz.
Bana neyse !!!


Ana baba çocuk ilişkilerine içimden daha fazla karışmamak için kendimi D&R a attım. Herkes başıma toplandı tabii bu atma sonucu. Yok dedim yok, mecaz yahu bu.
İndirimli indirimsiz bir sürü ürünü gözden geçirdikten sonra, üç cd ve bir tükenmez kalemle çıkabildim sonuçta. Şebnem Ferah ve Fikret Kızılok, iki al bir öde kısmından seçtiklerim. Tam arşivlik albümler. Geçenlerde aynı reyondan Melis Sökmen ve Kalben albümlerini almıştım. Büyük keyifle dinliyorum. Kurcalayın derim , güzel şeyler yakalayabilirsiniz bu reyondan. Bedava sirke baldan tatlıdır ne de olsa.
Erol Evgin albümüne gelince, o , yeni çıkanlar reyonundan bir düet albümü. Kadın vokallerle , hit olmuş Erol Evgin şarkıları seslendirilmiş. Dün gece bu albümü dinledim. Sıla ile olan Ateşle Oynama düeti muhteşem olmuş. Ses uyumu ve senkron harika. Defalarca dinleyebilirim. Zaten Sıla aşığıyım malum. Ama albümün diğer düetleri için aynı şeyi söyleyemeyeceğim şimdilik. Belki bir kez daha dinlersem fikrim değişir.

Pazar şarkılarımız gelsin o zaman. Tabii ki bu üç albümden seçtiklerimi dinleyeceğiz bugün.

Zaman zaman / Fikret Kızılok 

Vazgeçtim Dünyadan / Şebnem Ferah 

Erol Evgin _ Sıla / Ateşle Oynama

Neyi unutmuyoruz... Sevdiklerimize, çocuklarımıza, büyüklerimize, ailemize sıkıca sarılıp , bol bol öpmeyi. Mutlu geçsin gününüz, sağlıkla.


Pazar, Eylül 18, 2016

Pazar ondan bundanı

Estarabim, estarabim, sağdan soldan estarabiiimm a umm a umm. Dilimde bu şarkı ile uyandım sabahleyin. Neden diye sorun ? Dün gece bir arkadaşım facebookta canlı yayın yaptığında , bu şarkıyı söylüyordu.( pek de güzel söylüyordu )  Bende onu izleyip uyudum. Sabah gözümü açtım estarabim söylüyorum. Demek ki dedim, uyumadan öncesi önemli. Bundan sonra ona göre davranıp, en iyi şeyleri düşünüp uykuya geçeceğim. Benim bir Erkin Koray cd'im vardı ayol. Bugün onu dinlesem ya. TIKTIK

Düşünmek dedim de; ne yiyip ne yemeyeceğimizi düşüne düşüne bi hal olduk. Neye elimizi atsak cısss. !! Şimdi bebekleri daha iyi anlıyorum, her ellediklerine cıss dendiğinde neler hissettiklerini. Beden sağlığımızdan önce , ruh sağlığımızı bozdular. İnsanlığın sonunun nasıl geleceği belli. İnsan getirecek insanın sonunu. Sabah bir yazı okudum, köye yerleşme hayallerim daha bir depreşti. Rüyamda da tavuk gördüm , köy gördüm. Bu ne tesadüf. Nerden mi geldik bu konuya, sabah bir yazı okudum dedim ya ordan geldik , okumak için kırmızı elmaya tıklayın. Elmayı top top yapmak istiyorsanız da buraya TIKTIK



Beyazperde

 Artıyor kara çarşaflılar
 yurdumun her köşesinde
 neden olacak
 siyaha boyanıp
 kadınlara giydiriliyor
 yıkılan sinemalardan
 geriye kalan
 onca beyaz
 perde!

Sunay Akın şiirlerindeki ironiyi seviyorum. Şiiri seviyorum. Şairleri seviyorum. Sanatı, sanatçıları seviyorum. Üretenleri seviyorum. Tiayroları, sinemaları, kitapları, resimleri, heykelleri, hepsini seviyorum.  Yine sevgi pıtırcığı gibi görünsem de ince bir hüzün var içimde, gidenlere. İşte tipik balık burcu. Hep tahterevallide. Bir aşağıda bir yukarıda. Dengede durması en zor burç. Ve en bi sevecen burç .

Gününüz sevgi dolu geçsin. Mutlu mesut keyifli bir pazar geçirelim.

Hani bonus diyenler için çok sevdiğim BOOONUUUSSS

Pazar, Ağustos 28, 2016

Ondan Bundan Şundan

Burçlara inanır mısınız ? Ben henüz tam karar veremesem de , inanma yönünde ilerliyorum. Genel özellikler konusunda deneyimlerim oluyor bazen. Aaa tamam doğru, burçlara inanmalı diyorum. Burçların aşk uyumları diye bir şey var. Hangi burç hangi burçla aşkta uyumlu. Aşk uyuma baksaydı, tüm aşklar ömür boyu sürerdi. Aşkın gözü kara bir kere, uyuma falan bakmaz tutulur gider peşinden. Ben bir Balık ve yükseleni Koç olarak; Koç burcu ile aşkta anlaşabileceğimi hiç sanmıyorum. Al işte aniden yitirdim burçlara inancımı.
Ama biz yine de bir burç uyum tablosuna bakalım.

Koç _ Aslan ...
Boğa _ Yengeç...
İkizler _ İkizler ...
Yengeç _ Boğa ....
Aslan _ Koç .....
Terazi _ İkizler ....
Başak _ Boğa ....
Akrep _ Yengeç ....
Yay _ Koç ....
Oğlak _ Boğa ....
Balık _ Koç ....
TIKTIK  yapıp aşk, evlilik ve cinsellikte uyum detaylarına  bakabilirsiniz.

Her gün kulaklarımız kötü haberler duyuyor, gözlerimiz kötü şeyler görüyor ve okuyor. Çünkü iyi haberler kötü haberler kadar prim yapmıyor ne yazık ki. Ben çok fazla haber okumasam da böyle bir güzel haberden kaçınızın bilgisi oldu acaba. 


Rize'de Çaykur'a ait arazide çay evi yapılacakmış. İki tane mavi ladin çay ağacı inşaatı engellemiş. Elleri öpülesi insanlar bu iki ağacı kesip inşaatı yapmak yerine, iki ağacı kesmeden , cam fanuslar içine alarak inşaatı tamamlamışlar. Çaykur genel müdürü Sayın İmdat Sütlüoğlu, ömrünüz mavi ladinler kadar uzun ve sağlıklı olsun. Sizin gibi insanlara ihtiyacımız var. Lütfen haberin tamamı ve fotoğraflar için TIKTIK




Pantone sonbahar-kış renklerini açıklamış TIKTIK. Şahane renkler var. Mesela Potter's clay diye bir renk var ki benim en sevdiklerimden biri. Olmayan ingilizcemden dolayı, çevirisi çömlekçi çamuru diye geçiyor googleda. Ve maviler var, çimen yeşili  var, grinin şahane bir tonu var. Ben yeşil sevmem pek ama bu yeşil şahane. Ve  BU SİTE , moda hakkında bilmek isteyeceğiniz bir sürü haber var , Kendi moda blogunuzuda ekleyebiliyorsunuz anladığım kadarı ile. Ve işte yılın yeşili .


LUSH MEADOW


Çocuklarınız parmaklarını emiyorsa mikrop kapacak diye telaş etmeyin , bunun faydası bile varmış. Küçük yaşta kire ve mikroba maruz kalmanın , alerji geliştirme  riskini azalttığı gözlemlenmiş. Böyleymiş diye de , em yavrum parmağını diye teşvik edin demiyorlar .





Babalar, dedeler lütfen sağlıklı beslenerek, torunlarınızın yaşam kalitesini de yükseltin diyor bilim insanları. Çünkü genetik geçmişimiz çok önemli. Siz sağlıklı iseniz , sizden sonra doğacak aile fertleri de , genler dolayısı ile bu sağlıklı yapıyı devam ettiriyor. Torunuma ne miras bırakayım diye düşünenlerin dikkatine. TIKTIK 


Torunlarınıza sanat mirası bırakmayı da ihmal etmeyin tabi. Sanatın her kolu olabilir. Ailesinde ne görüyorsa, çocuk ona daha çok meyilli oluyor genellikle. Çocuklarınızı, tiyatroya, sinemaya, resim sergilerine, konserlere götürmeyi unutmayın. Hem de bunu sık sık yapın. Dönüp dolaşıp konu bir şekilde pazar şarkısına gelecekti elbette. Son günlerde Kalben'in birkaç şarkısı dışında beğendiğim yeni bir şey olmadı. O yüzden bu aralar bol bol eski şarkıları dinliyorum. İşte sevdiğim bir kaçı.

* 1
*2
*3
*tüm özleyenler için


Ailenizle kenetlendiğiniz, birbirinize sıkıca sarıldığınız, güzel sevgi sözcükleri ile çocuklarınızı, eşlerinizi,büyüklerinizi sevdiğiniz, bolca güldüğünüz, tüm aile fertlerinin şahsi zamanlarına saygı duyup, özgür bırakabildiğiniz, şahane,,mutlu, vıdı vıdısız bir pazar ve yeni bir hafta temenni ediyorum. Kucak dolusu sevgiler.



Pazar, Ağustos 07, 2016

Benden şeyler

Hızlı, çok hızlı akıyor yine zaman. Yazın bitmesine sayılı günler kaldı. Özellikle  Ankara için hep söylenen bir sözdür "Ağustosun yarısı yaz , yarısı kış ". Yani şunun şurasında bir hafta yazımız kaldı bu durumda.

Ben bu yazdan hiçbir şey anlamadım. Geçen ay yazlığa gittik ailece. Ancak on gün kalabildik. Bir salgın başladı (hala da devam etmekteymiş )  ilk ben yakalandım. Mide, bağırsak tamamen boşaldı, vücudumda su kalmadı. İki tane serum bile kendime getiremedi beni. Ertesi gün ailenin bir diğer ferdi de hastalanınca , arkamıza bakmadan kaçtık oradan . Soluğu Ankara'da aldık çok şükür diyemeyeceğim. Ankara'ya adım attığımız anda , daha valizleri arabadan alırken üstümüzden jetler geçmeye başladı. Türk yıldızları diye hayal ettim ben. O saatte geçmeleri ihtimal dahilinde olmasa da, hayal bu işte. Sonrasında, çok saf hayallerim olduğunu anlamam fazla zaman almadı. Evimizin konumu dolayısı ile sanırım olayları en ağır yaşayan gruptayız. Bir kaç darbe görmüş biri olarak ,o gece yaşadıklarımın  bir savaş olduğunu net söyleyebilirim. Bir daha yaşamamak dileği ile . NOKTA.



Sıcak dolayısı ile yemek yemeyi canım çekmediği için, karpuz yiyerek geçiştirdim bir çok öğünü bu aralar. Malum vücudumda da su kalmamıştı. Bir baktım ben üç, dört kilo vermişim. Meğer karpuz da kilo verdiriyormuş. Ben ki karpuz yiyemem normalde, dokunur çünkü. Baktım dokunmuyor .ömrüm boyunca yemediğim karpuzu yedim . Oysa ki karpuz diyetinden de haberim vardı ama diyet olsun diye değil çok hoşuma gittiği için yemiştim. İyi etmişim, gitti kilolar. Bu seneki karpuzlarda çok tatlı.

Yazlık meselesine geri dönüş yapacağım. Çünkü bazı şeyler aklımdan çıkmıyor. Çok pis milletiz yahu. Güzelim, cennet ülkemizi çöplüğe çeviriyoruz. Sorsan herkes en temiz ama etraf resmen çöplük, pislik . Herkes eline geçeni yerlere atıyor, pisliğini olduğu yerde bırakıp gidiyor. Saygı unutulmuş. Bencillik saygı olmuş. Ayyyy çok dertliyim bu hususta. Çok da üzgün.!!!! İlerlemek istemiyorum, gelişmek istemiyorum ben. Otuz , kırk , hatta elli yıl öncesine geri dönmek istiyorum.  Kimle konuşsam yazlık bölgeler hakkında hemen hemen aynı sorunlardan söz ediyorlar. Ne oldu bize böyle. Kim olduk biz ? Sarhoş gibiyiz. Nereye gittiğimiz ne yaptığımız belli değil. Yalpalıyoruz resmen. Tüketmekten başka bir şey yapmıyoruz. Her şeyi tüketiyoruz her şeyi.  Saygıyı, sevgiyi, dostluğu, arkadaşlığı, doğayı...........
Yekta Kopan bir yazı yazmış blogunda bi göz atın isterseniz. FİL UÇUŞU

Tarih dersinden hiç hoşlanmazdım. Belki de hocalarımın suçuydu. Sevdirememişlerdi. Şimdilerde sık sık tarihte bugün neler olmuş bakarım. Takip ettiğim bir sitede İnönü Vakfı sitesi. Bugünkü fotoğraf nedense çok hoşuma gitti. İsmet İnönü'nün ilk kez gördüğüm bir fotoğrafı . Fotoğrafa tıklayıp detayları okuyabilirsiniz. Facebook sayfalarını takip etmenizi de öneririm.



Klasik ben işte, daldan dala atlıyorum. Aşık oldum ben bu arada. Çok tatlı çoook. Dünya tatlısı aşkım. Aşkııım diyorum ağzımı doldura doldura. Görünce gözlerim parlıyor. İçim huzur doluyor. Dün babamın tansiyonu düştü biraz , canım sıkılmıştı. Bir anda sürpriz bir şekilde aşkımı karşımda görünce tüm sıkıntılarım saniyesinde uçtu gitti. O minik parmakları öpmek bir ömre bedel . Allah nazarlardan saklasın.( yeğenimin kızı Eylül )


Şimdi hangi dala atlayacağım bilin bakalım. Tabii ki müzik. Pazar şarkısı  Ben ilk kez dinledim sanırım. Sanırım diyorum, çünkü bazen dinliyor ve unutuyorum. Kafam nerelerdeyse ? 



Kalben Sağdıç. öncelikle seni bildiğime memnun oldum. Tarzını çok sevdim.. Sesini de çok sevdim. Yolun açık olsun. Şimdi sıra seni blogger dostlarıma bildirmekte. Dinleyin seveceksiniz diyorum. 




Mutlu pazarlar güzel insanlar. Mutlu pazarlar doğa dostları. Mutlu pazarlar kahveyi ve kahve muhabbetini sevenler. Mutlu pazarlar insanca yaşamak için mücadele edenler. Mutlu pazarlar kitap dostları. Mutlu pazarlar müziksiz yaşayamam diyenler. Mutlu pazarlar yüreğini sevgi ile dolduran ve taşıranlar. Mutlu pazarlar herkese. 


Pazar, Haziran 26, 2016

Ne günlerdi ah o günler

An gelir, başka bir an'a sürükler sizi. Güzel bir hatırlama , ağzınızın iki yana yayılmasına, kalbinizden ılık bir şeylerin akmasına sebep olur. Hep o anda kalmak istersiniz ama anlar o kadar hızlı kayıp gider ki , beyindeki  dalgalar, gelgitler sizi rahat bırakmaz. Mesela; az önce yaşadığım keyifli anı bir şarkı böldü ve pazar şarkısı olmaya hak kazandı.  Pazar şarkımız için TIKTIK 

Hayatımızda, hep mutlu anlarda duraklayabilmek mümkün değil malum. Acısı tatlısı ile güzelmiş yaşam, öyle derler. Kötüler olmasa iyilerin kıymeti bilinmezdi belkide. Umarım yaşamımız boyunca bir sürü güzel an biriktiririz.

Sevin, sevilin, sevdiğinize sahip çıkın. Mutluysanız mutlu edersiniz. Serin bir köşe bulup, huzurla , keyifle geçireceğiniz  güzel bir pazar olsun.






Pazar, Haziran 19, 2016

Babalar günü


Özel günleri pek sevmem. Birileri  mutlu olurken bir başkaları  mahzun kalır çoğunlukla.  Mağazalar kar edecek derken bir kısım duygusal olarak zarar eder, Annemi de , babamı da her gün sevdim, öptüm, kokladım çok şükür. Kısacası bize her gün özel bir gün oldu. Her gün onların günü aslında. Canlarımız ciğerlerimiz bitanelerimiz onlar. Bir anım aklıma geldi. Bir anneler gününde şaklabanlık yapıp, başıma hediye paketlerine konan süslerden bağlayıp öpmüştüm annemi, sana en güzel hediye ben değil miyim diye . Şımarık olduğum doğrudur.

Özel günleri sevmeme sebeplerimden biride bana ait bir gün olmadığından sanırım. Hiçbir özel güne dahil olamıyorum. Anne değilim, baba değilim, sevgili değilim vs... Adaletsiz bu dünya di mi ?  Kıskanç mıyım ne ? İşin şakasını da yaptıktan sonra günün anlam ve önemine binaen sevdiğim baba şarkılarına geçebiliriz. Bugün pazar ve müzik günü elbette. 


Bana bir masal anlat baba / OYA_BORA

Baba / CEM KARACA

Baba / ATİYE










Pazar, Haziran 12, 2016

Ölümlüyüz

Aklımın hiç almadığı bir şeydir savaşlar, kötülükler.  İnsanlar neyi paylaşamaz. Oysa bu dünyada herkese yer var. Ve öyle ki, hepimiz ölümlüyüz. Sultan Süleyman bile öldü malum. İnsan neden bir başkasına bile isteye kötülük yapar. Biraz karmaşığım bugün. Hiç bir suçum(uz) yokken kötülük gördüğüm(üz) günler bir bir gözümün önünden akıp gidiyor. Dünya bu kötülüklerden arınmış olsaydı hayat nasıl olurdu acaba?  Sıkılır mıydık ? Kötülüklerden arınınca,hep aradığımız "mutluluk"la mı buluşurduk ve "o" sihrini yitirir miydi ? 

Hayatım(ız)da kötü izleri olan bir kişi  dünyayı terk ettiğinde bize kötü anılar bırakarak gidiyor. . Yanında (mal , mülk ) hiçbir şey götüremiyor. Oysa ki hep mal- mülk uğruna değil mi savaşlar , yapılan kötülükler. Ölümlü olduğumuzu unutuyoruz sık sık. 

"Yapmayın, hayat çok kısa ve ölümlü. Bilerek, isteyerek kimseye kötülük yapmayın , bir işe yaramıyor " diyesim var bağıra çağıra. 


Beatles dinlemek istiyorum bugün. Ruhuma bir tek o iyi gelecek sanırım. 


Hey Jude 


Pazar, Haziran 05, 2016

İlker Özdemir

Pazar şarkısını yayınlamayı hiç düşünmemiştim bugün. Ama birden karşıma çıkıverdi İlker Özdemir. Facebook da önerilen sayfa olarak düştü akışa. Dinleyim bakayım kimmiş, nasılmış dedim, dinledim beğendim, paylaşmaya karar verdim. Uzun zamandır sahne alıyormuş ve ilk albümü çıkmış. Yağmurlar. 

İlker Özdemir'in sesinde hafif bir Suavi havası var. Albümde Suavi'nin en sevdiğim şarkısı Yıllar Sonra'yı da seslendirmiş ama ben Suavi'den dinlemeyi tercih ederim.

Yağmurlar şarkısında ise sanatçıya Zerrin Özer eşlik ediyor. Sesleri uyumlu, güzel olmuş bence şarkı. Sevdim ben . Zerrin'in şarkıya girişi muhteşem.  Beğenirsiniz gibime geldi, bi dinleyin isterseniz.  YAĞMURLAR 


Sözü ve bestesi Kubat'a ait olan Yandım Yandım şarkısı ise oldukça neşeli. Kubat şarkıya sesiyle de destek vermiş. Açın sesi sonuna kadar, çoluk çombak enerjinizi tavan yaptırın evin içinde. Dans dans dans. YANDIM YANDIM 

Keyfiniz bol olsun, gün en güzel haliyle gelsin, gitsin.

.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...