Mısır sever misiniz ?
Güne başlamak her geçen gün daha bir tatsız olmaya başladı. Felaket tellallığı yapmak istemiyorum ama gördüğüm kadarı ile yalnız değilim. Bu tatsızlık, bulaşıcı hastalık gibi hepimizi etkisi altına alıyor ne yazık ki. Kafa dergisinin bu sayısında Fatih Portakal'ın bir yazısı var; "dağılan kafa, dağılan beden ve dağılan ruh" başlığı altında. Ruh sağlığının gün içinde büyük sıçramalar yaptığından bahsediyor. Leyla Alaton ise dün bir gazete haberi paylaşmış instagramda , altına da "güne b.k gibi başlamak için gazete okuyun! ne olacak halimiz " diyor.
Çok şükür uzun yıllar oldu kendimi gazete ve televizyondan kurtaralı. Habercilik üçüncü sayfadan ibaret oldu, ben gazeteyi terk ettim. Televizyonu terk ediş sebebim daha farklı ama, tv ekranlarını şifalı bitki tariflerinin kapladığını görünce , "aman da ne iyi etmişim" dedim bir kez daha.
Ben de dahil hemen herkesi manken formunda olmaya zorlayan bir moda akımını da es geçmeyeceğim güne tatsız başlamak anlamında. Rahat pijamaları , gecelikleri çıkarıp, pantalonu giyince çıkan koca bir göbekle, güne ne kadar tatlı başlayabilir ki insan ?
Tüm bunları yazmama sebep; canımın mısır çekmesi, aynı anda aklıma GDO meselesinin gelmesi, sonrasında gdo lumu acaba yiyeceğim mısır diye telaşlanmak, daha sonrasında madem çok istedin ye gitsin demek, sonrasında Fatih Portakal'ın yazısındaki gibi ruhumun sıçramaları....
Atın ölümü arpadan olsun.....
Foto : Füsun T. |
bayılırım mısıra. yazın hep yiyom. öncelikle haşlanmş sona da közlenmiş. evde yapmadım hiç. hep yolda yiyoom :)
YanıtlaSilYoldaki hep daha lezzetli nedense :)
SilAhhh o ruh sıçramaları ve darmadanlığı :(
YanıtlaSilMısıra bende bayılırım, afiyet bal şeker olsun ;)
Çekirge bir zıplar iki zıplar, bakalım bizim ruhlar daha ne kadar zıplayabilecek :(
Sil