Evvel zaman içinde kalbur saman içinde , eski eski zamanlar içinde bir zamanda, insanlar birbirine yardım ederdi yine. Bayramda seyranda değil, her an her zaman yapılan bir yardım şekli vardı o zamanda. Müslümanlara sadaka farzdır. Ve Allah rızası için ihtiyacı olanlara verilen paraya "sadaka" denir. Makbul olanı sadakanın gizli olarak verilmesidir. İşte o eski zamanlarda bu gizliliği sağlayabilmek ve fakir olan insanlara erişebilmek için yollara Sadaka taşı denilen taşlar koyarlarmış. Bir buçuk ,iki metre yüksekliğinde , yanında basamaklar bulunan , ortasında paranın konulacağı çanak biçiminde bir oyuk olan mermer taşlardı bunlar. Yardımda bulunmak isteyenler bu mermer taşın üzerindeki oyuğa para koyar, yardıma ihtiyacı olanlarda oradan para alırlardı. İşte o zamanlarda insanlar hala vicdanlı ve iyi niyetli olduğu için, para alacak olan fakir orada bulunan paranın hepsini değil, sadece ihtiyacı olan kadarını alırdı. Burada içimden hey yurdum insanı neden böyle oldun diyesim geldi!
O zamanlarda bir başka yardım şeklide zimem (borç) defterleri vasıtası ile yapılan yardımdı. Bayram öncesi varlıklı kişiler kendi semtleri dışında , bakkal yada manavlara, tenha oldukları zamanları tercih ederek girer ve sorarlarmış, " zimem defteriniz var mı?" diye. Zimem defteri esnafın müşteriden alacaklarını tuttuğu , şimdilerde "bakkal defteri" ya da " veresiye defteri " diye geçen defter. Eğer defter varsa, varlığa göre defterin ya tamamında yazılı olan borcu ya da kendi imkanlarının elverdiği kadar kısmı defterden sildirirmiş bu varlıklı insanlar. Başka mahallede olduğu için, borçtan kurtulan, borcunu ödeyenin kim olduğunu, borçları ödeyen, kimleri borçtan kurtardığını bilmezdi tabii. Dolayısı ile kimse incinmeden sadaka verilmiş ve alınmış olurdu.
İşte öyle, ramazan ayı yardımların arttığı bir ay malum. Fitre, zekat ,yiyecek yardımları derken insanlar bir şekilde yardımlaşıyor. Mühim olan tüm yıl boyunca mümkün olduğunca bu yardımları devam ettirmek , sadakamızı vermeyi ihmal etmemek. Sadaka insanı kazadan, beladan korur.
Bu fotonun konu ile ne alakası var. Hava aşırı derece de sıcak, sokak hayvanları bir şekilde yiyecek buluyorlar ama su bulamıyorlar ne yazık ki. Kuşlar için cam önleri yada balkonlarınıza, diğer hayvanlar içinde apartman önlerine bir kap su koyar mısınız ? Bugünlerde onlarında yardıma ihtiyacı var.
Gününüz güzel olsun, cumanız mübarek olsun.
Bugün ilk okuduğum blog seninki. Güne yeni bir şeyler öğrenerek başladım sayende. Teşekkürler:)
YanıtlaSilSemicim sevgiler. Beni okuduğun için ben teşekkür ederim :) Paylaşmak güzel.
YanıtlaSilSimdilerde gostere gostere vermek moda :-) Bir de aklmia Bahadir Baruter'in bir karikaturu geldi, Yilbasi zamani evindeki tasi taragi toplayip fukaraya dagitmaya karar veriyor 'kahraman', onceden de soruyor ne lazim diye, teyzenin biri 'no firost buzdolabi', digeri 'bilmemneli firin' istiyor!
YanıtlaSilBizim ulkemizdeki yardima muhtac (her turlu) insanlar duruken, buradaki muslumanlar da Etyopya icin kurban kestiriyorlar!!!
Neyse, konu derin, anlamli ve dusundurucu. Herkesin yaptigi yardimlar yerini bulsun insallah.
Amin inşallah. Konu baya bir derin bende de sevgili Başak ;) Karikatür süpermiş.:)
SilBir elin verdiğini öbür elin haberi olmadığı günlerden, şatafatlı dağıtımlara geldik.
YanıtlaSilBir de askıya meselesi var. İnsanlar kahveye çay içmeye geliyor. Bir çay içecek... iki çay diyor. Biri askıya. Bir çay içiyor iki çay parası verip çıkıyor. İkinci çay Askıda. Sonra durumu iyi olmayan biri gelip ücretini ödemeden askıdan çay içip gidiyor.
Hele o televizyonlarda kamyonlarla yapılan yardımları gösteriyor ya, aman Allahım. Söylenecek söz çok da , da işte :)
Silblogunuz çok güzel sizi izlemeye aldım bende bekliyorum.sevgiyle kalın
YanıtlaSilHoşgeldiniz , safalar getirdiniz. Memnuniyetle iade_i ziyarete gelirim. Sevgiler :)
Silfırsat buldukça görme engelliler kütüphanesine gidip kitap okuyorum. kaydediyorlar ve ücretsiz dağıtıyorlar. Bu zamanda mecburen yöntemler değişmek zorunda kalıyor elbette.
YanıtlaSilAma keşke...keşke diyoruz hep...ne yazık zamanla ileriye değil, geriye gitmemiz.
Harikasın. ne güzel bir şey yapıyorsun. Onu bende yapmak istiyorum aslında ama bu aralar mümkün değil.
Sil