Güneşli ve ılık havayı görünce kendimi kaybettim desem yeridir. Derin derin nefes mi alsam, bitkileri mi dolansam, güneşlensem mi, yoksa bir sade kahve yapıp içsem mi . Kısacası ne yapacağımı şaşırdım. İlk heyecanı ve buldumcuk halleri üzerimden atınca, sırayla hepsini yaptım. Önce bir genel tur yaptım, bitkileri kontrol ettim. Neler canlanmış, neler uyuyor diye. Leylaklar yapraklanmaya başlamış mesela. Açtıklarında koklamak ve güzelliklerini seyredebilmek üzere , bir poz alıp yanından ayrıldım.
Dolaşırken yerdeki çakıl taşlarının arasında, bu minicik sarı çiçekleri gördüm. Çok minik ama çok güzellerdi. Minikliğini çakıl taşları ile kıyaslarsanız daha iyi anlarsınız. Kendi kendine çıkan kır çiçeklerine bayılıyorum.
Budama makasları çıktı ortaya. Budanacak şeyler var. Fakat günün kahvesini henüz içmemiştim. Sıra kahve faslına geldi. Kahvesiz olmaz tabii ki. İki gündür mide problemi çektiğim için ara verdim kahveye. Onsuz çok canım sıkılıyor ama sabretmek zorundayım. İyi ki pazar gün o keyfi yapmışım.
Şanşlıymışım. Sade kahvemin yanına minik kurabiyeler de buldum. Kurabiye_kahve ikiliside hoş oluyor.
Bir kahve deyişi geldi aklıma.
Ehl_i keyfin keyfini ne tazeler ?
Taze elden , taze pişmiş, taze kahve tazeler.
Bizim taze eller evde olsalarda , taze pişmiş, taze kahve kısmı ile idare ettik durumu.
Sıra geldi budamaya. Asmaların budanması gerekiyordu. Sen_ ben kavgasında yenildim. Budama işini elimden aldılar. İyide olmuş. Bir hayli uzun sürdü o iş. Bana, yere düşen dalları toplamak ve fotoğraf çekmek kaldı.
Bağ bahçe işinden anlayanlar bilirler. Asma budanırken kesilen yerlerden su akmaya başlar. "Asmanın gözyaşı" denir buna. Saçlara iyi geldiği bir rivayettir. Annem öğretmişti küçükken. O damlayan asma suyunun altına durun , saçınıza düşsün ki, hem gür olsun saçınız hemde çabuk uzasın demişti. O gün bugündür, denk gelirsem eğer yaparım bu işlemi. İşte bir damla , hemen yakalamam lazım.
Zaman kısalmaya başlamıştı artık. Eve dönmek gerekiyordu. Yüzümü gökyüzüne çevirdim. Bulutlara seslendim. "Eyyyyy, bulutlarrrr" (Burdan sonrasını size söyleyemem, bulutlarla benim aramda )
Minik ördeğime veda ederek bir pazar gününü bu şekilde noktaladım. Eve döndükten sonra ise kendimi toparlamam bir hayli zaman aldı. Çünkü, açık ve temiz hava çarpmıştı beni.
Peki...Güzel bir pazar olmuş, her şey çok güzel. :) Bulut bize kalmış, bende şaire bıraktım.
YanıtlaSilBakıp imreniyorum akınına
Şehrin üstünden geçen bulutların
Belki gidiyorlar yakınına
Rüyamızı kuşatan hudutların.
Evler, ağaçlar, sular, ben ve bu an
Sanki bulutlarla bir akıyoruz;
..................
(Ahmet Muhip Dranas)
Asma suyu hoşuma gitti, hiç duymamıştım.
Ben de bu şiiri duymamıştım Tebriz. Çok duygulandırdı beni :(
YanıtlaSilNice keyifli pazar günlerine,
YanıtlaSilŞiirle devam edilmişken bende devam edeyim..
""
Gün çevirdi rengini geceye,
Buluştum ay'ın ihtişamında seninle,
Yüreğim kaybolmuşken,
Sende buldum düşleri,
Yüreğinde buldum aşkı,
ilknur AKPINAR
""
sevgiler.
Harikasın İlknur. :) Çok güzel çokk.Yüreğine sağlık. Sevmeyi sevenlerdensin. Sevgiler.
YanıtlaSilNe kadar güzel bir gün geçirmişsin. Sanki ben de seninle oradaydım. O güzelliklerden kopmak zor olmuştur.
YanıtlaSilGüzel gündü gerçekten.Zor oluyor bazen, hele baharsa çok daha zor oluyor Lila :)
YanıtlaSilfüsun demek sende bahçe işlerini seviyorsun. insanın bahçesi olması kadar büyük lüksü olabilir mi başka. bizde bahçede oturmayı, muhabbet etmeyi, bahçeyle uğraşmayı çok seviyoruz..
YanıtlaSilGerçekten bir lütuf insanın bahçesi olması.Mevsim başladı, bundan sonra bol bol foto paylaşırım bahçeyle ilgili.:)Senin bahçen çok şirin, çok sevdim .Sevgiler.
YanıtlaSil