Salı, Eylül 27, 2011

Tiyatro




Eveeet, çok heyecanlıyım. Tiyatro sezonunun açılmasına çok kısa bir zaman kaldı çünkü. 1 EKİM 2011 de '' PERDEEEE '' diyecek tiyatrolar. Devlet tiyatroları web sayfasından bu sezon programına bakayım dedim. O da ne, web sayfası değişime uğramış. Hiç beğenmedim desem. Karman çorman bi şey olmuş. Bir oyuna bakmak için 50 kere tıklamak ve sayfa açmak gerekiyor. Oyunun adına tıkla, sonra hangi sahnede oynuyor tıkla ona bak, sonra geri dön, kast'a bak, hem zaman kaybı hem de sıkıcı geldi bana. Umarım alışırım yeni düzene.
Bakalım bu sezon hangi oyunları izlemek kısmet olacak. Müzikal olarak Kantocu var bu sezon. Tabii prömiyer biletleri hemen tükemiş bile. Bazı oyunlara bilet bulmak bir hayli zor oluyor. Müzikal olursa daha da zor oluyor. İzleyici tercihi neşeli şeylerden yana genelde.


Kantocu'nun  afişini çok beğendim . Nefis olmuş. Hemen alınmalı. Almanında saklamanın da sonu yok. Her oyunun kitapcığını alıyor ve saklıyorum. Hatta kulis kapılarında nöbet tutup oyunculara imzalatıyorum. Bazen kalem almayı unutuyorum yanıma, sağdan soldan kalem dileniyorum. Bilet bulamadığım bazı oyunlarda kapıda nöbet tutuyorum nasılsa birisi bilet satar diye. Öyle bir günde gene kapıda bekleyip  Deli Dumrul'a bilet bulup, izlemiştim oyunu. Hala aklımda.. O biletlerde ne hikmetse hep en ön sırada oluyor. Ah ah , oyuncu olmalıydım ben . Bu aşk bir başka. Lafı nerelere getirdim afişden.   Bu afişle beraber bir de afişleri alıp biriktirmeye başlarsam eyvah eyvah ...Neden eyvah eyvah, zira evde yer sorunu var.

Kantocu'nun konusu için Devlet Tiyatroları  sitesinde şunlar yazıyor.
1920’lerin İstanbul’u… Bir yanda Ankara’da kurulacak Cumhuriyet’in ayak sesleri, diğer yanda İstanbul Direklerarası’nda bir tiyatro kumpanyasından yükselen çalgı sesleri, ‘kanto’ melodileri, piyeslerden uçuşan replikler… Bu renkli cümbüşün ortasında genç bir kız … Takma adla sahneye çıkan bir Kantocu. Verjin. Sahneye aşık. Bir de ‘Mustafa Kemalci ‘ sevgilisi Cemil’e. Ama hayat işte… Her büyük aşkta olduğu gibi, Verjin’in ‘vuslat’ının da önüne engeller çıkarıyor. Ama hayat işte… Engelleri ortadan kaldıran güzel sürprizlere de gebe… Yeter ki umut olsun yürekte…
Neşeli şarkılarıyla Kantocu’lar! Melodramlar, Tragedyalar! Devirleri kapanmış Tuluatçılar! Çığırtkanlar! Komik-i şehirler! Dansçılar, Çalgıcılar! İyiler, Kötüler! Çatışmalar! Kaçaklar! Sırlar! Ve Aşıklar! Tekmil-i birden hepsi bu kumpanyada…
Verjin’in muhteşem hikayesi ‘Kantocu’da başlıyoooor!

İşte böyle , sezonda başlıyooooor !.
Kantocu'yu izlemeyi hayal etmeye başladım bile :)) İzlediğim oyunlarla ilgili fikirlerimi de paylaşırım zaman zaman.
Ankara'da yaşadığım için , ben kendi bölgemle ilgili bir oyundan bahsettim. Diğer bölgeler ve oyunlar hakkında bilgi almak isterseniz TIKLAYINIZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki Kum Tanesi , zaman ayırıp okuduğunuz ve yorumda bulunduğunuz için teşekkür eder.

.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...