Pazar, Eylül 25, 2011
Neler oluyor
Klasik bir pazar sabahı, geç kahvaltı, gazeteler, dergiler... Ben gibi çalışmayanlara aslında hergün Pazar ama nedense gerçek Pazarların geç kahvaltısı her zaman farklı bir lezzette. Bugünün tek eksiği simitçiyi kaçırmış olmam. Fazlalığı ise şimdi anlatacaklarım. Güne kahvaltıyı hazırlamakla başlayan ben, tam da yumurtaları pişirmek için hazırlanırken, önce yıkama işlemini gerçekleştirmek üzere çeşmeyi açtım ki, o anda tuhaf bir şey oldu. Çeşmeden akan suyun sesi bana minicik bir şelale akıyormuş duygusu verdi. Sanki bir dere kenarındaydım. Minicik bir şelale ve akan bir dere, yeşillikler. Ben orada kahvaltı hazırlıyordum. Derenin ve şelalenin sesini gerçekten duydum. Oradaydım. Ciddi ciddi gittim o mekana ama çok anlık bir durum. Astral yolculuklara başlıyorum galiba bilmeden. Tabii tadını çıkardım o anın, bıraktım kendimi akışa ama ne yazık ki kısa sürdü. Yumurtaları ocağa koyduğumda mutfağa geri döndüm. Yok vallahi henüz sıyırmadım . Ama çok da uzak sayılmaz durumuma bakınca. :)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Bu yolculuk his ağırlıklı...rüyanın uykusuz hali. Sıyırmakla ne alakası var.Bu hali yaşamassanız şüphelenin. ( Tebriz)
YanıtlaSilYani normalim. Üzülmeyim dimi. :)) Size hiç oldu mu bilmem ama biraz ürkütücü valla. Aslında böyle şeyler paylaşılınca bir daha olmazmış. Bakalım yaşayacakmıyım bir daha. Benim rüyalarım da hep çıkar, uyurkende uyanıkkende rüyadayım demek ki. :)
YanıtlaSil